Karayipler’in en büyük adası Küba; tarihi, tropik iklimi, turkuaz rengi denizi ve 24 saat çalınan müziğiyle insanın içini kaynatan bir ülke. Başkent Havana da Karayipler’in bu sıcacık havasının koklanacağı kendine has bir şehir. Havana sadece ülkenin değil, devrimin de başkenti. Eski Havana ve Tahkimat (İstihkâm) Sistemi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Havana müzik dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil.
Küba’nın tamamı İspanyol hâkimiyetindeyken İngilizler saldırıp Havana’yı ele geçirmiş. Bunun üzerine İspanyollar, kendi kontrollerinde olan Miami’yi İngilizler’e verip Havana’yı geri almış.
Burası kendisini İspanyol kolonizasyon döneminden sosyalist devrimine kadar ilk inşa edildiği hâliyle koruyabilmiş bir kent. Müzeleriyle, kolonyal binalarıyla, 1940’lı yılların Amerikan Chevrolet arabalarıyla, tiyatro, kabare ve gece kulüpleriyle, renkli gece hayatıyla eşi benzeri olmayan bir kültürel yapıya sahip.
Burada her yerde müzik, mojito (Türkçe’de mohito okunuyor) ve güler yüzlü insanlar var. Mojito nedir mi? Taze nane yapraklarıyla süslenen, rom, şeker, limon suyu ve sodadan oluşan bir içki. Küba’da herkesin elinde bir mojito görüyorsunuz.
Küba‘nın başkenti Havana, hem Küba’nın hem de Karayipler’in en büyük şehri. Geçim kaynağıysa puro, şeker kamışı ve mısır. Uzun yıllar İspanyollar’ın sömürgesi altında kaldığından bazı sokaklarında hâlâ İspanyol esintisine rastlanıyor.
Peki şehirde heykeli bulunan tek devlet adamının Atatürk olduğunu biliyor musunuz? Evet, Küba eski lideri Fidel Castro’nun emriyle dikilen ve Türk heykeltıraş Metin Yurdanur tarafından yapılan Atatürk büstü, ülkeye giden Türk turistler tarafından büyük ilgi görüyor. Canım Atam, ben de önünde saygıyla eğiliyor, olağanüstü dehanla bize hediye ettiğin cumhuriyet için her gün sana minnet duyuyorum.
Havana 1515 yılında Batabano ismindeki şehrin yakınlarında kurulmuş. 1519 yılında da günümüzde bulunduğu yere taşınmış. Bulunduğu konumun uygunluğu neticesinde gelişmiş, önemli bir ticari ve askeri liman hâline gelmiş.
ABD‘deki yasaklı zamanlarda kent, Amerikalı turistler için sevilen bir cazibe merkeziymiş. ABD’deki yasakların kalkmasının ardından gece kulüpleri ve kumarhaneler varlıklarını sürdürebilmiş. Ama 1959’daki Küba devriminden sonra kapatılmışlar. Kübalı devrimciler de devrimden sonra 3 Ocak 1959’da burayı ele geçirmişler.
Havana’ya nasıl gidilir?
İçindekiler
- 1 Havana’ya nasıl gidilir?
- 2 Havana’da gezilecek yerler listesi
- 2.1 Plaza de la Revolucion (Devrim Meydanı)
- 2.2 Havana – Capitol Binası
- 2.3 Plaza Vieja
- 2.4 Plaza de San Francisco de Asís
- 2.5 Plaza de Armas
- 2.6 Plaza de La Catedral
- 2.7 Museum of Revolution (Devrim Müzesi)
- 2.8 Memorial Grandma
- 2.9 Colon Mezarlığı (Necrópolis Cristóbal Colón)
- 2.10 Partagas Puro Fabrikası
- 2.11 Havana Club Rom Fabrikası
- 2.12 Paseo del Prado (Paseo de Martí)
- 2.13 El Malecón
- 2.14 John Lennon Parkı
- 2.15 ABD Büyükelçiliği
- 2.16 Hotel Nacional de Cuba
- 2.17 Hotel Habana Libre
- 2.18 Camara Oscura
- 2.19 Castillo de la Real Fuerza
- 2.20 Bosque de La Habana
- 2.21 Havana’da yapmadan dönme!
İstanbul’dan Havana’ya 13 saat süren direkt uçuşlar bulunuyor. Ayrıca aktarmalı uçuşlar var. Dönüşte direkt uçuşlar Havana’dan kalkıp Venezuela’nın başkenti Karakas’ta duruyor. Burada uçaktan inmiyorsunuz. Ancak uçuşlar bu duraklama nedeniyle 16 saat sürüyor.
Havana’da gezilecek yerler listesi
Kent 3 ana bölgeye ayrılıyor. Turistik yerler daha çok Vieja ve Centro Habana bölgelerinde yer alıyor. Konaklamak için de en çok Vedado bölgesi tercih ediliyor.
- Havana Vieja (Old Havana); Eski şehir en eski İspanyol kolonyal yerleşimi. Barok ve Neo-klasik anıtlarıyla dikkat çekiyor. Bu bölge 1982’de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alındığından beri restore ediliyor.
- Centro Habana; Merkez bölge. Burada konaklayabilirsiniz. Ben bölgede değişik otellerde konakladım. 5 yıldızlı Hotel Nacional de Cuba oldukça tarihi ve güzel bir otel. 5 yıldızlı Melia Cohiba da oldukça güzel.
- Vedado; ABD tarafından inşa edilen modern ve yeni bölge.
Kanada‘da yaşadığım yıllar boyunca Küba’ya çok kez gitme şansına sahip oldum. Ülkeye ilk gidişimde Varadero’dan başkente günü birlik gitmiştim. Ancak fakirlik öylesine hissediliyordu ve her köşede dilencileri görmek beni öylesine üzmüştü ki keşfedilecek çok yeri olan bu şehirde bu ilk ziyaretimde çok uzun süre kalamadım.
Hüzün duyduğum ilk ziyaretimden 10 yıl sonra, buraya bir kaç kez daha geldim. Bu sefer ne bulacağıma hazırlıklı olduğum için daha bilinçli, kültürüne konsantre olarak geziyor, her anını içime sindiriyordum. Aile gezimizde de uğradığımız başkent Havana; annemin, kardeşim Demet’in, canım yeğenim Yasemin’imin ve akrabamız Aysen’in de ayrılmak istemeyeceği kadar değişmiş, her ayak basanın derinden etkileneceği bir çehreye sahip olmuştu.
Ancak kuşkusuz yaptığım en keyifli Küba turu, yerel hizmet sağlayıcısı Touch DMC ev sahipliğinde, Cangezi çatısı altında bir “Keşifler Kulübü” olan Nehirle Akarken Keşifler Kulübü’nün organize ettiği tur oldu. Bu turda tabiri caizse, Küba’nın altını üstüne getirdik! Daha önce detaylı bir kültür turu yapmadığım için bu turda Küba’da görmediğim yerleri de keşfetmiş oldum. Eğer siz de bir Küba turuna katılmak isterseniz, turun organizatörü İlker Horozcu (0532 233 4073) ile iletişim kurabilirsiniz.
Plaza de la Revolucion (Devrim Meydanı)
Devrim Meydanı, tüm eylem ve gösterilerin yapıldığı meydan olarak tanınıyor. Özellikle her yıl 1 Mayıs ve 26 Temmuz’da burada coşkulu ve kalabalık gösteriler yapılıyor. Meydanın ortasında 142 metre yükseklikte Jose Marti Anıtı yükseliyor. Bu anıt, Havana’nın en yüksek noktası sayılıyor.
Fidel Castro öldüğünde külleri meydandaki Jose Marti Anıtı’nın önüne getirildi. Halk burada Castro’ya saygısını sundu. Küller daha sonra Castro’nun devrimi başlattığı Santiago de Cuba şehrindeki anıt mezarına götürüldü.
Meydanda iki önemli ismin dev metal figürü var. Bunların biri Arjantinli devrimci Che’ye ait. Che’nin bu ünlü silüetinin altında ünlü muhteşem sloganı yazıyor: Hasta La Victoria Siempre! (Zafere Kadar Daima!)
Diğer metal figürse Camilo Cienfuegos’un. Camilo Cienfuegos devrimin 4 atlısından biri. (Kimlerdi devrimin 4 atlısı? Fidel Castro, kardeşi Raúl Castro, Che Guevara ve Camilo Cienfuegos). Camilo Cienfuegos 27 yaşında bir uçak kazasında ölmüş. Che bu çok başarılı devrimcinin kayıp uçağını bizzat aramış ama maalesef ne uçak ne de Camilo’nun kendisi bulunamamış. Camilo Cienfuegos, Kübalılar için çok önemli. Her yıl uçağının düştüğü 28 Ekim’de okyanusa törenlerle çiçekler bırakıyorlar. Che için de Camilo o kadar önemliymiş ki ölümünden çok sonra doğan oğluna onun ismini vermiş.
Havana – Capitol Binası
Washington, DC‘deki Amerikan Kongre Binası’na benzerliğiyle dikkat çeken Capitol Binası, Amerika korumasındaki eski diktatörlerden Gerardo Machado tarafından 1926-1929 yılları arasında yaptırılmış.
Plaza Vieja
Havana Vieja’daki 4 ana meydandan biri olan Plaza Vieja (Old Square – Eski Meydan), ilk açıldığında askeri girişimler için kullanılmış.
Plaza de San Francisco de Asís
Havana Vieja’daki 4 ana meydandan biri olan San Francisco Meydanı, adını meydandaki kiliseden alıyor. Burası ticari merkez olarak kurulmuş. 18-19. yüzyıllarda Avrupa’dan gelen gemiler, mallarını bu meydana boşaltıp satmış.
Meydandaki San Cristobal Katedrali’nin Barok mimarinin simetrik özellikler taşıyan tek örneği olduğu söyleniyor.
Meydandaki Cafe del Oriente’de yerel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.
Meydandaki katedralin hemen yanında El Caballero de París (Parisli centilmen) heykeli dikkat çekiyor. İnanışa göre, Havana’ya gelip Parisli centilmenle fotoğraf çektirmezseniz, Havana’ya gelmiş sayılmıyorsunuz. Fotoğraf çektirirken de sağ elinizle heykelin sol işaret parmağına, sol elinizle sakalına dokunmanız gerekiyor.
Plaza de Armas
Havana Vieja’daki 4 ana meydandan biri olan Plaza de Armas, adını meydanda bulunan kaleden alıyor. Meydanda devrimci ve ilk Küba başkanı Carlos Manuel de Céspedes y del Castillo’nun heykeli var.
Meydanda ayrıca millî ağaçları olan kral palmiye ağaçları var. Kübalılar bu ağacın meyvesiyle domuzları beslemişler. Ayrıca ağaçları bir tür gözetleme kulesi olarak kullanmışlar. Ağacın tepesine çıkarak İspanyollar’ın gelip gelmediğini kontrol ediyorlarmış.
Hükümet Sarayı’nın yerinde önceden ahşap bir kilise varmış. Sarayın önündeki ahşap yer kaplamalarına dikkat etmenizi öneririm. Normalde dikkat çekmiyor ama dikkatli bakarsanız ahşap olduğunu görüyorsunuz.
Meydandaki tapınağın bahçesinde Havana’nın ilk kurulduğu yeri gösteren sembolik bir taş var.
Plaza de La Catedral
Havana Vieja’daki 4 ana meydandan biri olan Plaza de La Catedral, adını Havana Katedrali’nden alıyor. Burası ilk olarak bir bataklıkmış. Kurutulup deniz tersanesi olarak kullanılmış. 1727’de katedralin yapılmasından sonra şehrin ana meydanlarından biri olmuş.
Museum of Revolution (Devrim Müzesi)
Küba devrimini simgeleyen ve Ernesto Che Guevara’nın giysilerinden Batista’nın altın telefonuna kadar birçok tarihi objelere ev sahipliği yapan Devrim Müzesi, Batista döneminde Başkanlık Sarayı olarak kullanılıyormuş.
Memorial Grandma
Granma, 1956’da Küba Devrimi savaşçılarını taşımak için kullanılan yatın ismi. Memorial Grandma’da bu yat ve devrimde kullanılan diğer araçlar sergileniyor.
Colon Mezarlığı (Necrópolis Cristóbal Colón)
1876 yılında Vedado mahallesinde kurulan Colon Mezarlığı, Kristof Kolomb’a adanmış. Burası Amerika kıtasındaki en büyük mezarlık. Âdeta bir açık hava müzesi gibi gezilen mezarlık, 5 km² alana yayılıyor ve 1 milyon ruha ev sahipliği yapıyor. Mezarlıkta çok sayıda özenle oyulan anıtlar, 500’den fazla büyük türbe var. Bu nedenle de “ölümün sanatla buluştuğu yer” olarak anılıyor.
Partagas Puro Fabrikası
Capitol Binası’nın arkasındaki Partagas Puro Fabrikası’nı ziyaret etmenizi öneririm. Fabrika satılan purolar sokakta satılanlardan daha pahalı ama daha kaliteli.
Havana Club Rom Fabrikası
Küba’nın en ünlü romlarından olan Havana Club Rom Fabrikası rehberli bir turla gezilebiliyor.
Paseo del Prado (Paseo de Martí)
Prado Caddesi’nde yürümek oldukça keyifli. Burası özellikle geceleri amatör müzik gruplarıyla dolup taşıyor.
El Malecón
Körfezin büyüleyici manzarası eşliğinde yürümek oldukça keyifli.
John Lennon Parkı
Vedado bölgesinde batılı bir müzisyene sunulan tek park burası. John Lennon’in heykelindeki gözlük sürekli çalınıp yerine yenisi konuluyor. Umarım siz gözlüklü hâlini yakalayabilirsiniz.
ABD Büyükelçiliği
7 katlı beton ve cam bina 1953’te tamamlandı.
Hotel Nacional de Cuba
Hotel Nacional de Cuba; Küba tarihinin, kültürünün ve kimliğinin sembolü olarak kabul edilen bir otel. Biz de grubumuzla burada konakladık. Ulusal Anıt ilan edilen otele UNESCO tarafından ulusal düzeyde Dünya Belleği statüsü verildi. Otelin bahçesinde İspanyol sömürge döneminin sonlarında Havana Savunma Sistemi’ne ait olan Santa Clara Bataryası toplarından 2 tanesini görebiliyorsunuz. Eski Havana ve Tahkimat (İstihkâm) Sistemi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Otelin ünlü Parisien Kabare’sinde Habana de Fiesta gösterisinin keyfini çıkarmanızı öneririm. Bu kabarede müzik aracılığıyla Küba’nın tarihi ve kültürü hakkında fikir edinebilirsiniz.
Hotel Habana Libre
Castro’nun askerleri kenti aldıktan sonra bu otelde kalmışlar. Otelin lobisinde pek çok fotoğraf var. Restoranı 24 saat açık.
Camara Oscura
Eski Şehir Merkezi’nde 360 derecelik şehir manzarası seyredebilirsiniz.
Castillo de la Real Fuerza
Burası Küba’nın en önemli deniz müzesi.
Bosque de La Habana
Havana Ormanı (Bosque de La Habana), özellikle Afrika dinine mensup kişilerin Río Almendares kıyısında adaklarını sunmak üzere geldiği, şehrin kalabalığından uzak yemyeşil bir park.
Havana’da yapmadan dönme!
Bunları yapmadan Havana’dan dönmemelisiniz!
- Malecón boyunca yürü
Malecón şehrin sahilinde devam eden 8 km uzunluğunda bir duvar. Hafta sonları parti yapmaya gelen yerli halka Malecón’da katılabilir, onlarla birlikte yürüyebilir, denize atlayan gençleri ilgiyle izleyebilirsiniz.
- Latin Amerika Yeni Sinema Festivaline katıl
Aralık ayında uluslararası filmlerin gösterildiği festivali kaçırmamalısınız.
- Tropicana Şov’a git
Havana’nın en ünlü şovu olan Tropicana Şov’u mutlaka görmelisiniz. “Yıldızların Altındaki Cennet” olarak bilinen kabare, 1931’de ilk açıldığından beri kapısında kalabalık eksik olmayan tarihi bir gösteri. Sahnesinde 200’den fazla şarkıcı, dansçı, müzisyen ve vokalist var. Açık havada izlenen şov tam bir Havana klasiği.
- Eski bir Amerikan arabasıyla gez
Hotel Inglaterra veya Devrim Müzesi’nin yakınlarından eski Amerikan arabası kiralayıp şehirde bir tur atmanızı öneririm. 1950’lerden kalma bu destansı arabalar âdeta nesilden nesile aktarılan aile yadigârı gibiler. Binmeden dönmek olmaz.
- Hemingway’in gittiği barları ziyaret et
Hemingway daiquiri içmek için El Floridita’ya, mojito içmek içinse La Bodeguita del Medio’ya gidermiş. Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabını da Ambos Mundos’ta 511 nolu odada yazmış.
La Bodeguita del Medio; hem mojito içmek hem de yemek yemek için iyi bir adres.
El Floridita; Papa’yı, Çin Cumhurbaşkanı’nı ve daha pek çok kişiyi misafir etti.
- Doğudaki Playas del Este kumsallarına git
Havana’nın doğu bölgesinde yer alan plajlara Doğu plajları (İspanyolca Playas del Este) deniyor. Bu kumsallar batıdan doğuya Tarará, El Mégano, Bacuranao, Santa María del Mar, Boca Ciega, Guanabo, La Veneciana ve Brisas del Mar. Hotel Inglaterra’dan yarım saatte bir Playas del Este’e otobüs kalkıyor. En ünlü plaj da Guanabo. Sakın buranın kumsallarına ayak basmadan dönmeyin!
Küba ve Havana kabarık gezi haritamda en sevdiğim yerlerin başını çekiyor. Görünen o ki çekmeye de devam edecek…
Siz de fikrinizi belirtin