Şanlıurfa ilinde, kendi adıyla anılan bir ovanın merkezinde, M.Ö 3000 yılı civarında kurulan Harran (Carrhae), turistlerin gözbebeği bir yer. Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya’da Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden biri olan yerleşimde Ay Tanrısı Sin ile Güneş Tanrısı Şamaş’ın mâbedleri varmış. Bu nedenle astronomi bilimi çok ileri seviyedeymiş. Burası en çok Mezopotamya’yı Küçük Asya’ya ve Akdeniz’i Pers topraklarına bağlayan ana ticaret yollarının kavşağındaki konumuyla, tek tanrılı dinlerin atası Hz. İbrahim’in uzun yıllar yaşadığı şehir olmasıyla, dünyanın ilk İslam üniversitesine ev sahipliği yapmasıyla ve konik kubbeli evleriyle biliniyor. Harran ve Şanlıurfa, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde yer alıyor.

Kümbet Evler
Bir rivayete göre Harran, tufandan sonra yeryüzünde tesis edilen ilk şehir olarak Nuh peygamberin torunlarından Kaynan tarafından kurulmuş. Asurca bir kelime olan Harran, 4 yolun birleşip kesiştiği yer anlamına geliyor. Burası İlkçağ’da Anadolu-Suriye-Mezopotamya kervan yollarının, Orta Çağ’da (İpek Yolu’nun Musul-Sincar-Re’sül‘ayn-Halep uzantısıyla) Irak ve Şam’ı Anadolu’ya bağlayan ana yolların kesiştiği noktada bulunuyormuş. Ticaret akışının binlerce yıl boyunca buradan yapılmış olması, zengin bir kültür birikiminin oluşmasına neden olmuş.
Emevi hükümdarlarından II. Mervan, 744 yılında Harran’ı Emevi Devleti’nin başkenti yapmış. 750 yılında Emevi-Abbasi savaşında Emeviler yenilince Harran, Abbasi hâkimiyetine girmiş. Abbasi hükümdarı Harun Reşit zamanında Harran Üniversitesi dünyada büyük bir ün kazanmış.
Harran Haçlı Seferleri sırasında büyük zarar görmüş ama Zengiler ve Eyyubi dönemlerinde eski günlerine tekrar kavuşmuş. Daha sonra Selçuklu Türkleri ve Osmanlılar tarafından yönetilmiş. Bugün burada yerleşik olan Arap aşiretlerinin kökeni ise Osmanlı’nın 18. yüzyılda buraya getirip yerleştirdiği Arap aşiretlerine dayanıyor.
Harran nerede? Harran’a nasıl gidilir?
İçindekiler
Harran, Şanlıurfa’nın 44 km güneydoğusunda, Suriye, Türkiye, kuzey Irak sınırına yakın bir konumda bulunuyor. Eğer toplu taşıma ile gelecekseniz Şanlıurfa Otogarı’ndan kalkan dolmuşlarla 1,5 saatte buraya gidebilirsiniz. Özel aracınızla gidecekseniz yol 40 dakika sürüyor.

GAP turunda Harran’dayız
Harran’da gezilecek yerler listesi
Gelin, hep beraber Şanlıurfa‘nın Harran ilçesini gezelim.
Ulu Camii ve Harran Okulu
Günümüzde sadece kalıntıları bulunan Ulu Camii, Türkiye’de İslam mimarisinde yapılan en eski cami olarak biliniyor. M.S 744-750 yılları arasında Emevi Halifesi 2. Mervan tarafından yaptırılan caminin alanında bulunan Harran Okulu dünyanın ilk İslam üniversitesi olarak geçiyor. Burası hem cami hem medrese olarak kullanılmış. Burada yetişen matematikçiler, filozoflar, tabipler, astronomlar, Abbâsîler’in ilk döneminde tercüme ve telif hareketinde önemli rol oynamışlar. Pek çok eseri Yunanca ve Süryânîce’den Arapça’ya çevirmişler, yeni kitaplar yazmışlar. Bu âlimler arasında Sâbit b. Kurre ile oğlu Sinân, torunu İbrâhim ve Bettânî sayılabilir. Buranın adını yaşatmak gayesiyle Şanlıurfa’da kurulan bir üniversiteye Harran Üniversitesi adı verildi.

Ulu Camii ve Harran Okulu
Tarihi Harran Kümbet Evleri
260 yıllık konik kubbeli Harran evleri pişmiş tuğla, saman ve topraktan yapılmış. Evlerin her bir odası 1.600-1.700 tuğladan oluşuyor. Sadece sıvaları yeni olan bu evlerde artık yaşanmıyor, evler sadece turistik amaçlı kullanılıyor.

Mehmet Altay, kardeşim ve ben Kümbet Evleri’ndeyiz

Tarihi Kümbet Evleri’nin içi
Hz. Yusuf Kuyusu
Hz. Yakup çocukları arasında en çok Hz. Yusuf’u seviyormuş. Bunu kıskanan kardeşleri Hz. Yusuf’u öldürmek amacıyla bu kuyuya atmış. Kuyuya atıldığında Hz. Yusuf 12 yaşındaymış. Hz. Yusuf kuyuya atıldıktan bir süre sonra oradan geçen bir kervanın sakası tarafından çıkarılmış, sonra köle olarak satılmış. Babası Hz. Yakub ile 40 sonra kavuşmuş.

Hz. Yusuf Kuyusu
Bazda Mağaraları
Bölgenin en önemli ve en güzel görüntüye sahip taş ocağı olan Bazda Mağaraları; Bazda, Albazdu, Elbazde veya Bozdağ Mağaraları adıyla biliniyor. Bu taş ocağının 13. yüzyılda Abdurrahman el-Hakkâri, Muhammet İbn-i Bakır, Muhammed el-‘Uzzar gibi şahıslar tarafından işletildiği biliniyor. Çevresindeki Harran, Şuayp şehri ve Han el-Ba’rur yapıları için buradan yüzlerce yıl boyunca taş alınmış.

Bazda Mağaraları
Han el-Ba’rur Kervansarayı
Tektek Dağları olarak anılan dağlık bölgede Harran-Bağdat yolu güzergâhında bulunan Han El-Ba’rur Kervansarayı, Eyyubiler döneminde İsa oğlu el-Hac Hüsameddin Ali Bey tarafından 1128-1129 tarihlerinde yaptırılmış. Mescit, muhafız odası, ahırlar, hamam ve yazlık odalardan oluşuyor.
Şuayip Şehri Antik Kenti
Harran’a 38 km uzaklıkta bulunan Şuayip Şehri Antik Kenti, Geç Roma dönemine (M.S 4-5. yüzyıl) tarihlenen bir yerleşim yeri. Hz. Musa’nın kayınpederi Hz. Şuayb’ın buradaki bir mağarayı ev ve ibadethane olarak kullandığı rivayet edildiğinden antik kent ismini bu rivayetten alıyor. Bölgedeki bir mağara da Şuayb peygamberin makamı olarak ziyaret ediliyor.

Şuayb Şehri
Soğmatar
Harran’a 53 km mesafede bulunan Soğmatar, Roma dönemine (M.S 2. yüzyıl) tarihleniyor. Abgar Krallığı döneminde ay ve gezegen tanrıları için tapındıkları bir kült merkezi olarak kullanılmış. Soğmatar kült merkezinde Ay tanrısı Sin’e tapınılan bir mağara (Pognon Mağarası), yamaçlarında yer yer tanrı kabartmalarının ve zemine kazılmış yazıtların olduğu bir tepe (Kutsal Tepe), 6 adet kare ve yuvarlak planlı mozole (Anıt Mezar), iç kale ve ana kayaya oyulmuş çok sayıda kaya mezarı bulunuyor.

Soğmatar
Harran ülkemizin en özel yerlerinden biri.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin