Yunanistan’ın en büyük, Akdeniz’in beşinci büyük adası olan Girit Adası (Yunanca’da Kriti), Akdeniz’i Ege Denizi’nden ayıran kapının ağzında nazlı nazlı süzülür. Bu öyle bir adadır ki M.Ö 3000-1400 yılları arasında Avrupa’nın ilk uygarlıklarından birisi olan Minos Krallığı’na beşiklik etmiştir. Burası aynı zamanda Akdeniz ikliminin sıcağıyla buluşup zeytin ormanlarının kokusunu içinize çekmek, midenizi de lezzetli mutfağına teslim etmek için gidilecek en özel adalardan da birisidir. Zenginliği zeytincilik ve bağcılıktan gelen adada, dünyada eşi benzeri olmayan Girit mutfağı lezzetlerini tatmak tam bir ayrıcalıktır.
Girit Adası’na nasıl gidilir?
Girit Adası’na Türkiye’den direkt feribot seferi yok. Eğer deniz ulaşımıyla Girit’e gelmeyi planlıyorsanız; önce Pire, Mykonos, Santorini veya Rodos‘a gelip oradan yapılan seferlerle adaya gelebilirsiniz. Türkiye’den sadece Rodos’a direkt feribot seferleri olduğu için en iyi alternatifiniz önce Rodos’a gitmek olacaktır. Girit’e eğer hava yoluyla gelecekseniz, İstanbul’dan Selanik veya Atina aktarmalı Girit uçuşları var. Heraklion’daki Nikos Kazancakis Havalimanı’na veya Hanya’daki Chania Havaalanı’na inebilirsiniz.
Girit’te gezilecek yerler listesi
Eğer Girit’e gidecekseniz, bilin ki ada size deniz-kum-güneş üçlemesinden çok daha fazlasını sunacak. Minos ve Miken uygarlıkları, Helenistik dönem, kent devletleri, Roma, Bizans, Endülüs Arapları, Venedik Cumhuriyeti, Osmanlı dönemleri, hatta Alman işgali etkileri derken tarihi bir zenginlikle tanışacak, bu önemli kültürlerin geride bıraktıkları izleri sürerken heyecanınıza yenik düşeceksiniz.
Girit’in en önemli özelliklerinden biri de ada içinde E4 adı verilen işaretli bir yürüyüş yolunun olması. Bu yürüyüş yolunu Türkiye’deki Lykia ve Karia yollarının muadili olarak düşünebilirsiniz. Yaklaşık 300 kilometrelik bu yol, neredeyse adanın tamamını orman patikaları ve köy yollarını kullanarak yürümenizi sağlıyor. Yürüyüş sırasında çok sayıda kanyon görüyorsunuz. Bu kanyonların en popülerleri de Samaria, Aradena, Patsos, Theriso ve Richtis.
Şimdi gelin, Girit gezilecek yerler listesine bir bakalım.
Hanya (Chania)
Hanya (Chania), adanın 2. büyük şehri. Yine Hanya adını taşıyan ve adanın 4 idari bölümünden biri olan ilin de merkezi. Kurulduğu yer, tarihi Kydonia sit alanı üzerinde bulunuyor. Burası Girit’in La Serenissima hâkimiyeti altında geçirdiği yüzyıllar boyunca adanın önde giden kentlerinden biri olmuş. 1971 yılına kadar da adanın başkenti olmuş. Şehirdeki Venedik sokakları, II. Dünya Savaşı’nın Nazi bombardımanından kurtulmayı başardığı için tarihini günümüze taşımayı başarıyor.
Resmo (Rethymnon)
Orta Çağ mimarisiyle ünlü olan Resmo (Yunancada Rethimno), Girit’in üçüncü büyük şehri ve aynı adı taşıyan 4 idari bölümünden biri olan ilin (Nomos) merkezi. Minos sit alanı üzerine kurulan yerleşim, Rethimnon bölgesinin de başkenti. Resmo, Türkler arasında da 1924 nüfus mübadelesi öncesine kadar adada Türk nüfusunun yoğun olarak yerleşik olduğu şehirlerden biri olmasıyla tanınıyor.
Kandiye (Heraklion)
Kandiye (Yunanca Heraklion), Girit Adası’nın kuzey kıyısında bulunuyor. Adanın en büyük şehri. Girit’in Araplar tarafından fethinden sonra eski yerleşim yerinin hemen yakınında bir kale olarak kurulmuş. Merkezden 5 km uzaklıkta olan Knossos ise Minos Uygarlığı’na başkentlik yapan antik şehir. Knossos Sarayı da bu antik kentin en önemli yapısı. Heraklion gastronomi dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Programına dâhil olmasıyla da önemli bir yere sahip.
Agios Nikolaos
Küçük iç denizi, plajlarıyla oldukça sempatik olan Agios Nikolaos, turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir yer.
Minos Phaistos Sarayı
Phaistos ya da Phaestos, bir Tunç Çağı yerleşimi. Kandiye’nin 65 km güneybatısında yer alıyor. Knossos Sarayı’nın ardından bölgenin en büyük ikinci sarayını barındırıyor. Neredeyse Knossos ile aynı biçimde inşa edilen Phaistos, bölgede bulunan disk biçimli bir nesneden dolayı ayrı bir öneme sahip. Üzerinde yazılar bulunduran Phaistos Diski, Girit Adası’nda o dönemde konuşulan dil ve kültür hakkında önemli bilgiler veriyor. Ancak Phaistos Diski’nin üzerindeki yazılar hâlâ okunamıyor.
Gortys Arkeolojik Sit Alanı
Roma döneminde başkent olan Gortys’e (Gortina – Gortis) verimli Messara Vadisi’nden geçerek ulaşılıyor. Burası kanun tabelalarıyla tanınıyor.
Samaria Geçidi
Avrupa’nın en ikonik doğa yürüyüşü destinasyonlarından biri olmayı hak eden Samaria Geçidi, 16 km uzunluğunda bir kanyon. 70’i Girit yöresine özgü endemik olmak üzere 450 bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapan Samaria Geçidi, UNESCO tarafından koruma altına alınan bir Biyosfer Sahası.
Elafonissi
İşte Girit’e gelmek için bir sebep daha! Elafonissi Plajı; Girit Adası’nın batısında, Hanya’ya bağlı olan Kissamos (Kastelli) kasabasının yaklaşık 76 kilometre güneybatısında yer alıyor. Burası en çok pembe renkli kumlarıyla ünlü.
Vai Sahili
Vai sahili adanın en popüler yerlerinden biri. Avrupa’nın en büyük palmiye ormanlarından birine ev sahipliği yapıyor. Özellikle de endemik Girit hurma ağaçlarıyla dikkat çekiyor.
Sitia
Sitia adanın doğusunda bulunan bir şehir. Venedik ve Osmanlı yapılarıyla dikkat çekiyor.
Mochlos
Bu şirin köy sessizlik, sakinlik arayanlar için doğru adres. Adada en güzel gün batımı buradan izleniyor.
Girit mutfağı
Girit denince benim ilk aklıma gelenlerden biri de otlarla zenginleştirilmiş Girit mutfağıdır. Hatta derler ki, Bahçenize bir Giritli düşmesin, çimenleri bile bırakmaz, yer. Hani haksız da sayılmazlar. Çünkü biz ne ot bulsak yeriz. Tadılması gereken lezzetlerin içinde tahinli dolma, Girit usulü çullama, zeytin salatası, pirinçli ve naneli patlıcan ve palık pidesini sayılabilir.
Girit’ten ne alınır?
Adadan sadece burada yetişen dictamnus almadan ayrılmamalısınız. Kekik benzeri olan bu bitki, üst solunum yolları ve mide için oldukça yararlı. Kaynamış suya bir tutam atıp 5 dakika demlemeniz yeterli.
Burada zaman geçirdikçe adanın ruhu da insanın kalbinin derinliklerine işliyor. Kan çekme durumundan mı bilmiyorum ama ben burayı düşündükçe zihnimin gözümün önüne getirdiği ilk sahne hep Hanya oluyor.
Siz de fikrinizi belirtin