Türkiye’nin en özel şehirlerini saymanız istendiğinde hangileri aklınıza gelir? Listenizde eminim doğduğunuz veya yaşadığınız şehir/şehirler başrollerde olur. Ancak bir İç Anadolu kenti sıralamanızda ilk 3’e girer mi? O zaman size hemen şunu söyleyeyim: Eğer Eskişehir hemen aklınıza gelmiyorsa, siz henüz burayı görmemişsiniz demektir. Hele ki Eskişehir’in sahip olduğu Frig Vadisi, Frig Yolu gibi değerleri göz önünde bulundurduğunuzda, Eskişehir’in açık ara öncelikli olması gerektiğini söylemeliyim. O zaman gelin, UNESCO Dünya Mirası Geçici listesinde bulunan dağlık Frigya ve Frig Vadisi hakkındaki yazıma birlikte göz atalım.

Eskişehir’in methini epeydir duyuyordum ve son yıllardaki hâlini de oldukça merak ediyordum. Bu nedenle geçtiğimiz aylar içinde Eskişehir’e gittim. Gittim gitmesine ama gördüğüm yerler şehrin merkeziyle kısıtlı kaldı. Oysa Frigya Vadisi (Yazılıkaya) ve Sivrihisar da keşfedilmeyi bekleyen yerler arasındaydı. Şimdiyse Prontotour buralara bir basın gezisi düzenledi ve beni de gruba dâhil etti. Bu tura katılmak beni hem çok mutlu etti hem de Türkiye’deki bazı ilkleri yaşamamı sağladı.

Türkiye’deki ilkler derken, Frigya Vadisi’nin üzerindeki balon uçuşunu kastediyorum. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bu balon turuna katılanlardan biri olduğum için çok şanslı olduğumu düşünmekte haksız mıyım? Neyse, balon maceramızı birazdan daha detaylı anlatacağım.

Öncelikle Frigya’dan bahsedeyim:

Frigya; Ankara, Afyonkarahisar, Eskişehir illerinin tamamı, Kütahya‘nın büyük bölümü ve Konya, Isparta, Burdur’un kuzeyindeki coğrafyanın antik dönemlerdeki adı. Doğal oluşumları ile Kapadokya‘ya çok benziyor, tarih olaraksa daha bile eski. Frig Yolu olarak adlandırılan 506 km uzunluğundaki yolsa Frig başkenti Gordion Antik Kenti (Polatlı, Ankara), Seydiler (Afyonkarahisar) ve Yenice Çiftliği (Ahmetoluğu Köyü, Kütahya) olmak üzere 3 noktadan başlayıp Frig Vadileri’ne giriyor.

Anadolu’yu bağlayan yolların kavşak noktasındaki Frigya, tarih boyunca egemen toplumların iştahını kabartmış bir bölge. Sönmüş bir yanardağ olan Türkmen Dağı’nın lavlarıyla kaplı bölgede, başta Frigler olmak üzere egemen toplumlar çeşitli eserler bırakmış. Ancak en çok iz bırakanlar Frigler olmuş. Bu nedenle bölge, Frig Vadileri olarak anılıyor.

Frig Vadileri’nin en önemli yerleriyse şöyle: Afyonkarahisar’da Köhnüş ve Karababa, Eskişehir’de Yazılıkaya, Kümbet, Asmainler, Zahran, Kütahya’da İnli ve Fındık Vadileri.

Frig Tarihi

Tarih sahnelerinde biraz geriye gidersek, Hitit İmparatorluğu’nun M.Ö 1200’lerde zayıflamaya başladığını ve yerini Frig Uygarlığı’na bıraktığını görüyoruz. Frigler geçmişlerinden gelen kültürel birikimi iyi değerlendirerek ileri bir uygarlık seviyesine ulaşmış. Bilinen ilk kralları Gordios’un ardından yerine oğlu Midas geçmiş. Efsanevi kral Midas, dokunduğu altın olan kral olarak biliniyor. M.Ö 695 yılında kendileri gibi göçmen Kimmer boyları tarafından yakılıp yıkıldıklarında Midas’ın intihar ettiği sanılıyor. Beylikler hâlinde 300 yıl kadar egemenliklerini devam ettiren Frigler, Büyük İskender’in Anadolu’yu istilasıyla tarihten silinmiş.

Bir tarım ülkesi olan Frigya’da topraklardaki ürün bolluğunun Ana Tanrıça Kybele’nin kutsamasından ötürü olduğuna inanılmış. Verimli ovalar ve vadilerde at yetiştiriciliğine de uygun bir ortam sağlamış. Frigler bu topraklarda soylu atlar yetiştirmiş.

Friglerin bilinen ilk topluluk olduğuna dair hikâyeler var. Hatta Mısırlılar’dan bile eski oldukları söyleniyor. Bununla ilgili hikâye de şöyle:

Ünlü tarihçi Herodot’un kaydettiğine göre Mısırlılar kendilerini dünyanın ilk insanları sanıyormuş. Ancak Psammetikos, Mısır kralı olunca ilk insanların kimler olduğunu merak etmiş. Bunun üzerine yeni doğmuş iki çocuğu bir çobana vermiş. Çobanın çocukların yanında hiçbir söz söylemesine izin vermemiş. Çoban çocukların yanına sadece karınlarını doyurmak için giriyormuş. 2 yıl sonra çocukların ilk sözcüğü duyulmuş: Bekos. Araştırılınca bu sözcüğün Frigya dilinde ekmek anlamına geldiği bulunmuş. Böylece Frigler’in Mısırlılar’dan daha eski olduğu kanıtlanmış.

Frigler kendilerine özgü geliştirdikleri seramik tarzında ve flüt, simbal gibi müzik aletlerinin bulucusu olmakla da tarihte yerlerini almış.

Frig Vadisi – Balon Turu

Şimdi gelelim balon turumuza: Bilindiği gibi balona binmek söz konusu olduğunda sadece Kapadokya’da balon turu akla geliyor. Frigya Vadisi üzerinde de bu turların yapılması planlandı. Ancak ne yazık ki hava koşulları uygun görülmediğinden bu gerçekleştirilemedi. Bizlerse (Blogger arkadaşlarım Ay Nereye Gitsek ve Sevdalı Tatlar ile birlikte) vadi üzerinde bunu ilk kez deneyimleyen şanslı gezginleriz.

Frig Vadisi

Balona binmek ve bulutların üzerinde özgürce süzülmek şüphesiz çok etkileyici. Yalnız en önemli konu güvenli şartlarda bu balon turunu yapmak. Bizim bu turu planladığımız gün maalesef rüzgâr bizimle işbirliği içinde olmadı ve pilotumuz serbest uçuşu riskli buldu. O nedenle Gerdekkaya Anıt Mezarları önünden yere bağlı olarak 40 metre kadar yükseldik ve bununla yetinmek durumunda kaldık. Zaten ilerideki günlerde de hava koşulları uygun görülmeyerek serbest uçuş yapılamadı.

Frig Vadisi

Frig Vadisi’nde gezilecek yerler listesi

Frig uygarlığının hüküm sürdüğü bölgede Frig Yolu denilen 506 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet yolu var. Biz de Friglerin 3.000 yıl önce yürüdüğü bu yolun bir bölümünde Frigya’nın tarihini koklayarak yürüyen gezginler olduk. Frig eserlerinin görülebileceği bu antik yolun çok kısa süre içinde çok popüler olacağına da eminim.

Daha sonra Frig Yolu’na Afyonkarahisar tarafından gelerek Güney Frigya bölgesini de detaylı gezdim. Ancak size şimdi Eskişehir’den girdiğimiz Kuzey Frigya kısmını anlatacağım.

Küçük Yazılıkaya (Arezastin Anıtı)

Frigler’in dini merkez olarak seçtikleri Yazılıkaya Platformu, kaya anıtlarıyla doldurulan Yazılıkaya Vadisi’nde yer alıyor. Arezastin Anıtı ise üzerinde Paleo-Frigce yazılar bulunan bir açık hava anıtı.

Frig Vadisi

Küçük Yazılıkaya (Arezastin Anıtı)

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı (Midas Anıtı)

Vadide bırakılan eserler içinde en önemlilerinden biri olan Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı (Midas Anıtı), M.Ö 6. yüzyıla tarihleniyor. Anıtın üzerinde Frigler’in çözülemeyen dilinin sözcüklerinin kazıldığını görüyorsunuz.

Frig Vadisi – Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı (Midas Anıtı)

Kırk Göz Kayalıkları

Kırk Göz Kayalıkları; Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılmış. İçinde Helenistik döneme ait kaya mezarları var. Bizans döneminde de çok katlı kaya yerleşmesi olarak değerlendirilmiş.

Frig Vadisi

Kırk Göz Kayalıkları

Ana Tanrıça Kibele Kültü

Kibele’nin bolluk-bereketin ve genç kızların koruyucusu olduğuna inanılıyormuş. Ana Tanrıça Kibele Kült Merkezi’nde Kibele anısına dinsel törenler yapılmış.

Bitmemiş Anıt

Bitmemiş Anıt, Antik Yol üzerinde bulunuyor.

Frig Vadisi – Bitmemiş Anıt

Bu yolu izleyerek yürümek oldukça keyifli. Tamamını yürümemiş olsak da tadı insanın damağında kalan doğayla tarihin harmanlandığı bu yol, kâşif ruhlu gezginleri  kucaklamayı bekliyor.

Frig Vadisi

Seyitgazi – Seyyid Battal Gazi Külliyesi

Frigya Vadisi’ndeki gezimizin ardından Seyitgazi – Seyyid Battal Gazi Külliyesi’ne gittik. Rivayete göre Seyyid Battal Gazi’nin kabri bir rüya sonucunda bulunmuş. I. Alaeddin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun buraya önce bir türbe, ardından cami yaptırmış. Osmanlı döneminde buna medrese, imarethane, tekke ve dergâh eklenmiş. Zamanla burası Hac yolculuğuna çıkanların konaklama noktası olmuş. Dini önemi artmış. Oldukça etkileyici bulduğum bu külliye, tek başına tüm heybetiyle Seyitgazi yamaçlarından yükseliyor.

Frig Vadisi

Seyitgazi – Seyyid Battal Gazi Külliyesi

Eskişehir’i mutlaka görün. Ama mümkünse sadece Frig Yolu’nu yürümek ve Frig Vadisi’ni görmek için bile buraya gelin. Dile kolay, 2.500-3.000 yıllık tarihi yaşamak ve de doğayla baş başa olmak her gün yaşayamayacağınız kadar özel bir deneyim olacak.

Keşfetmeniz dileğiyle…