Elbe Nehri kıyısındaki Dresden, “Kuzeyin Floransa’sı” olarak anılıyor. Burası II. Dünya Savaşı sırasında yıkılmış ve Almanlar’ın titizliği sayesinde aslına uygun olarak küllerinden yeniden inşa edilmiş. Dresden eskiden Saksonya krallarının ikametgâhı olarak ünlüymüş. Günümüzdeyse yemyeşil parkları ve ilgi çekici mimarisiyle Almanya’nın gözbebeği olarak ismini duyuruyor.
Dresden tarihi
İçindekiler
Kentin ismi “bataklık ormanları sakinlerinin yeri” anlamına gelen drezdane isminden geliyor. Geçmişte Alman Demokratik Cumhuriyeti topraklarında yer alan şehir, 13-14 Şubat 1945 Bombardımanı ile yerle bir olmuş. Bu bombardıman, savaşın sona ermesi ve Almanya’nın teslim olması için müteffik devletler tarafından gerçekleştirilmiş. Bombardımanda 135.000 kişi ölmüş.
Bombardıman sırasında yıkılan tarihi binaların bir bölümü sonradan aslına uygun şekilde tekrar inşa edilmiş. Bu nedenle sınırlı bir alanı kaplayan Eski Şehir’i gezerken sokak satıcılarından şehrin bombalanmış hâlini gösteren kartpostal veya kitapçıklardan alabilir, bunları inceledikten sonra muhteşem tarihi binalara bakarken yaşanan acı dolu günleri hissedebilirsiniz.
Dresden’de gezilecek yerler listesi
Dresden’e Orta Avrupa turu sırasında uğradım.
Şehirde gezilecek yerlere bir göz atalım.
Hofkirche
1738-1751 yılların arasında yapılan Barok Katolik kilise Hofkirche, 1980 yılından beri katedral olarak hizmet veriyor.
Rezidenzschloss (Eski Kraliyet Sarayı)
Wettin Hanedanlığı’nın konutu olan Rezidenzschloss (Eski Kraliyet Sarayı), 15-17. yüzyıllar arasında yapılmış. Sürekli genişletilen saray, bu nedenle farklı mimari tarzları bir arada barındırıyor. Sarayın 100 metre yüksekliğindeki güzel görünümlü bir kulesi var. Kuleden şehir seyredilebiliyor. Bina hâlen farklı sergilerin yer aldığı müze olarak kullanılıyor.
Fürstenzug
Bu muhteşem duvar panosu, Langer Gang olarak bilinen binanın 102 metre uzunluğundaki arka duvarı üzerine yapılmış. Panoda Sakson Krallığı’nın tarihi anlatılıyor.
Frauenkirche (Kadınlar Kilisesi)
1726-1743 yılları arasında yapılan Frauenkirche (Kadınlar Kilisesi), 13-14 Şubat 1945 Bombardımanı’nda tahrip olmuş, 1993 yılında yeniden yapılmış. Kilisenin arka tarafında girişi bulunan kulesinden muhteşem bir şehir manzarası var.
Zwinger Sarayı
Şehrin en önemli binası olan Zwinger, 1709-1719 yılları arasında Kral Güçlü August tarafından yaptırılmış. Bombardıman sırasında yıkılan saray, 20 yılda onarılmış. Günümüzde müze olarak kullanılıyor.
Sakson Devlet Operası (Semperoper – Sächsishe Staatsoper)
Sakson Devlet Operası (Semperoper – Sächsishe Staatsoper), 1838-1841 yılları arasında yapılmış, 1869 yılında yanmış. İkinci defa 1878 yılında tamamlanmış, 13-14 Şubat Bombardımanı ile yıkılmış ve 1985 yılında onarılmış. Semper Opera Binası’nın bulunduğu meydan, şehrin en güzel yerleri arasında yer alıyor.
Almanya’nın diğer şehirlerinde gördüğüm çok hareketli olmayan havayı Dresden’de de hissettiğimi söylemeden edemeyeceğim. Her ne kadar Barok mimarisindeki binaları güzel olsa da şehrin genel havasını aynı şekilde etkileyici bulmadığımı söylemeliyim. Ben de bu yüzden burayı klasik bir Alman şehri olarak hafızama kaydettim. Zaten nedenini bilmediğim bir şekilde Almanya’ya pek ısınamıyorum. Belki sonradan fikrim değişir. Hatta belki Heidelberg ve Hamburg benim Almanya’yı sevmeme vesile olur. Kim bilir?
Siz de fikrinizi belirtin