Avrupa’nın bohem ruhu Berlin; hem Almanya’nın başkenti hem de Avrupa’nın ekonomik, siyasi ve kültürel alanda en önemli merkezi. Bir zamanlar Utanç Duvarı olarak da anılan Berlin Duvarı ile ikiye ayrılan, duvarın yıkımından sonra bu utancından kurtulup güzel ve barış dolu günlere yelken açan şehirde artık hem savaşın acılı günleri hissediliyor hem sanatın coşkusu yaşanıyor. Bünyesinde pek çok özelliği toplayan kent, tasarım dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil olmasıyla da adını duyuruyor. Potsdam ve Berlin şehirlerinin Sarayları ve Parkları, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Müzeler Adası, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Berlin Modernizm Toplu Konutları, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Günümüz Almanya topraklarına ilk olarak M.Ö 2. yüzyılda Keltler, M.Ö 1. yüzyılda Germen kabileleri gelmiş. Berlin ise 1710’da Prusya’ya, 1871’de Alman İmparatorluğu’na, 1933’den itibaren de Nazi Almanyası’na başkentlik yapmış.
2. Dünya Savaşı’nda müttefik devletler tarafından işgal edilen kent, savaş sonunda Doğu Berlin ve Batı Berlin olarak ikiye bölünmüş. 1961’de Utanç Duvarı olarak da anılan Berlin Duvarı’nın yapımına başlanmış, halkın doğudan batıya geçişi engellenmiş. Bu dönemde şehrin tüm tarihi yerleri Doğu Berlin tarafında kalmış. 9 Kasım 1989’da Berlin Duvarı yıkıldı ve 3 Ekim 1990’da Doğu ve Batı Almanya birleşti. Şehir de bu birleşmeden sonra Almanya Federal Cumhuriyeti’nin başkenti oldu.
Berlin’de gezilecek yerler listesi
İçindekiler
- 1 Berlin’de gezilecek yerler listesi
- 1.1 Bradenburger Tor (Bradenburg Kapısı)
- 1.2 Under den Linden
- 1.3 Reichstag
- 1.4 Alexanderplatz
- 1.5 Müzeler Adası
- 1.6 Berlin Katedrali
- 1.7 East Side Gallery (Doğu Yakası Galerisi)
- 1.8 Checkpoint Charlie
- 1.9 Holocaust Denkmal (Soykırım Anıtı)
- 1.10 Potsdamer Platz
- 1.11 Tiergarten
- 1.12 Kaiser Wilhelm Gedächtniskirche
- 1.13 Holzmarkt 25
- 1.14 Museum für Naturkunde
- 1.15 Almanya Mutfağı – Berlin’de ne yenir?
Genç gezginlerle yaptığım 11.000 km’lik otobüsle Avrupa turu sırasında Almanya’nın başkentine de geldim. Bir önceki gün 8 saat aralıksız yürüdüğümden bütün vücudum gergindi. Ancak otelde ayaklarımı uzatarak dinlendirdim ve derin bir uyku çektim. Bu sayede de buraya gayet enerjik bir şekilde merhaba diyebildim.
Eğer dünyanın en renkli festivallerinden birini yaşamak isterseniz, eylül veya ekim aylarında kutlanan Işık Festivali döneminde buraya gelmenizi öneririm. Festival döneminde Brandenburg Kapısı, Berlin TV Kulesi, Berlin Katedrali, Berlin Zafer Sütunu gibi simge yapılar ve binalar; aydınlatmalar, ışıklı projeksiyonlar ve 3D kullanılarak süsleniyor. Festivale katılım ücretsiz.
O zaman gelin, şehirde gezilecek yerler listesine hep birlikte bir göz atalım.
Bradenburger Tor (Bradenburg Kapısı)
Şehrin ana sembollerinden olan Bradenburg Kapısı, 1795 yılında Neo-klasik tarzda inşa edilmiş. Doğu ve Batı Berlin’in bir zamanlar sınırını oluşturan Bradenburg Tor, Berlin Duvarı’nın ilk kez burada yıkılmasıyla hafızalara kazınmış.
Under den Linden
Burası kilometrelerce devam eden geniş bir cadde. Üzerinde tarihi binalar, kafeler, restoranlar, mağazalar var.
Reichstag
Alman Parlamento Binası Reichstag, tepesinde cam kubbesiyle dikkat çeken tasarım harikası bir yapı. Kubbeye vuran ışık, aynalar aracılığıyla parlamento salonuna yansıyor. Yağmur suyunu arıtabilen, güneş panelleriyle elektrik üretebilen bina, son derece işlevsel olarak tasarlanmış.
Alexanderplatz
Alexanderplatz (kısaca Alex), şehrin tarihi merkezi Mitte’nin en can alıcı meydanı. Meydanda şehri 360 derecelik açıyla seyredebilecek Berliner Fernsehturm (Televizyon Kulesi) var.
Müzeler Adası
Spree Nehri üzerindeki küçük bir ada olan Müzeler Adası’nda 5 tane müze var; Bode Museum, Neues Museum, Alte Nationalgalerie, Altes Museum, Pergamonmuseum. Müzeler Adası, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Pergamon Museum’da (The Panorama) Bergama‘dan getirilen Bergama Zeus Sunağı, Miletos‘tan getirilen muhteşem güzellikteki devasa Roma Pazaryeri Kapısı, Babil İştar Kapısı, Mşatta Alınlığı sergileniyor.
Berlin Katedrali
Berliner Dom (Berlin Katedrali) 1700’lerde Barok stilinde tasarlanmış. Sonraları Neo-barok tarzda tasarlanarak 1905’te yeniden inşa edilmiş. 2. Dünya Savaşı’nda hasar gören yapı, 1981 yılında restore edilmiş. Katedralin önünde çimenlere uzanıp sokak müzisyenleri dinmek ve bir yandan da ağaçların mis kokusunu içine çekmek harika oluyor. Şehirde en beğendiğim yerlerden birinin burası olduğunu söylemeliyim.
East Side Gallery (Doğu Yakası Galerisi)
Berlin Duvarı’nın doğu yakası, kentin uluslararası özgürlük anıtı hâline getirildi. Bir zamanların utanç duvarında, dünyanın her yerinden ressamlar sanatlarını sergiliyor. Burası günümüzde ünlü sanatçıların graffitileriyle süslü.
Checkpoint Charlie
1961-1989 yılları arasında Doğu Berlin ve Batı Berlin arasındaki ana geçiş noktalarından biri olan Checkpoint Charlie, 1990’da törenle kapatılan bir kapı. Kapıyı temsilen hâlâ bir kulübe ve kum torbaları var. Görüntüde burada çok şey olmasa da çok etkilendiğimi söylemeliyim. Savaşın karanlık günlerini bana derinden hissettiren yer, beni hem hüzünlendirdi hem de çekilen acıları bana çok yoğun hissettirdi.
Kulübenin hemen yanında Checkpoint Charlie Müzesi var. Bu müze şehrin acı ve ızdırapla dolu geçmişini fotoğraf, video ve belgelerle göz önüne seriyor.
Holocaust Denkmal (Soykırım Anıtı)
Holocaust Denkmal, Yahudi soykırımında hayatını kaybedenlere adanan 2004 yılında tamamlanan bir anıt mezar. İçinde kaybolunan bu labirent gibi anıt oldukça ilgi çekici.
Potsdamer Platz
Berlin Duvarı’ndan kalıntıların olduğu Potsdamer Platz meydanında kentin modern yüzü sergileniyor. Sokak sanatçılarının izlendiği meydanda duvara sakız parçaları yapıştırmak bir gelenek hâlinde.
Tiergarten
Tiergarten çok büyük bir park. İçinde Berlin Hayvanat Bahçesi, Zafer Sütunu, gölet, kafe (Café am Neuen See) var. İnsanlar parkta spor yapıyor, gölde botla geziyor.
Kaiser Wilhelm Gedächtniskirche
1895 yılında açılan Kaiser Wilhelm Memorial Church (Kaiser Wilhelm Anıt Kilisesi), Almanya İmparatoru I. Wilhelm adına bir anıt olarak yapılmış. Batı Berlin’in bir simgesi olarak görülen kilise, 1943 yılındaki bir bombardıman sırasında büyük hasar görmüş. Günümüzde de bombalanmış hâliyle tarihe ışık tutuyor.
Holzmarkt 25
Nehir kenarında yer alan Holzmarkt 25, bohem barlarıyla popüler bir bölge. Salaş ama keyifli bir yer. Gitmenizi öneririm.
Museum für Naturkunde
Museum für Naturkunde (Berlin Doğa Tarihi Müzesi), Almanya’nın 3 büyük müzesinden biri. Bu doğa tarihi müzesinde dinazor iskeletleri, meteor örnekleri, tarih öncesi hayvan fosilleri, doğal taşlar, doldurulmuş hayvanlar sergileniyor.
Almanya Mutfağı – Berlin’de ne yenir?
- Almanya’da domuz eti kullanımı yaygın.
- Farklı şekillerde yapılan sosis her öğün tüketiliyor.
- Schnitzel yoğun yeniyor.
- Balık olarak ringa filetosu ya da kızartılmış tatlı su levreği zanderfilet yiyebilirsiniz.
- Lokmaya benzeyen berliner popüler bir tatlı.
- Buğday birası Berliner Weisse mit Scbuss çok tüketiliyor.
Her köşesinde Türklerle karşılaştığım şehir, bir taraftan da sanki bir Avrupa kenti değil de Türkiye’nin bir köyü (hadi haksızlık etmeyeyim, belki kasabası) gibi. Ben de belki bu sebeple, bu şehre karşı ne hissettiğimi henüz bilmiyorum. Savaşın izlerini gördüğüm için üzerimde bir etki bıraktığı kesin. Ancak bu şehir bana ilk görüşte aşk da yaşatamadı. Yine de Avrupa’da gezi listelerine dâhil edilebilecek, Türkiye kokusu alınabilecek bir kent olduğunu söylemeliyim.
Güzel bilgilendirme için teşekkürler, Berlin seyahati öncesi doyurucu içerik çok faydalı oldu.
Çok teşekkür ederim. Keyifli gezileriniz olsun :-)