Ege Bölgesi’nde yer alan Aydın ili, ülkemizin turizm ve tarım alanında en çok gelişmiş yerleşimlerinden biri. Antik kentlerle, doğal güzelliklerle süslü olan Aydın, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki Aphrodisias (Afrodisias) Antik Kenti’ne, antik çağlarda kehanet merkezi olan Didyma Apollon Tapınağı’na, İyonya bölgesinin başkenti Miletos’a, son zamanlarda sosyal medyada adını fazlasıyla duyuran Arapapıştı Kanyonu’na, çok sayıda kaplıcaya ve daha pek çok tarihi ve doğal zenginliklere ev sahipliği yapıyor. Burası bir de efelerin şehri olmasıyla tanınıyor.

Aydın

Aphrodisias Antik Kenti

Efe demişken… Kimdir aslında bu efeler bilir misiniz? Tarihte Batı Anadolu’da, özellikle Aydın, Denizli, Muğla illeri ve Ödemiş ilçesinde yaşamış, silahlı ve mevcut düzene değişik nedenlerle başkaldırmış olan kişilere zeybek deniyor. Zeybekler arasından kahramanlık yapanlar lider olarak seçiliyor. Onlara da efe deniyor. Efe aslında Ege Bölgesi’nde ağabey manasında kullanılmış. Büyük erkek kardeşe saygı ifadesi olmuş.

1880’lerde bir efe Kaynak:Wikipedia (Original uploader was Cretanforever at en.wikipedia – Dr. Sabri Yetkin, 9 Eylül University; transferred from en.wikipedia; transferred to Commons by User:Wouterhagens using CommonsHelper., Kamu Malı, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=9598274)

Zeybeklere ilk olarak Anadolu Selçukluları’nda rastlanıyor. Bu dönemde zeybekler Selçuklu Devleti’ni Bizans ve Moğol saldırılarına korumak üzere oluşturulan askeri birimin adıymış. Zeybeklik gerçek anlamını ise 16.-17. yüzyıla tarihlenen Celali Ayaklanmaları sırasında bulmuş. Osmanlı’nın ve toprak ağalarının baskısına dayanamayan köylüler asker kaçakları ile birleşip isyan etmiş. Bu isyancıların faaliyetleri yoğun olarak Aydın’da devam etmiş. Bu isyancılar bir çeşit toplumsal çete haline gelmişler. Zenginden topladıklarını fakire dağıtmışlar.

Zeybekleri bir de Kurtuluş Savaşı’mızda görüyoruz. Kurtuluş Savaşı’nın ilk başarılı mücadelesi efeler komutasında Aydın’da yapılmış. Milli Mücadele’mizin ilk topu yine efeler komutasında Aydın’da patlatılmış.

Aydın’da gezilecek yerler listesi

Aydın’ın Yenipazar ilçesi, uluslararası bir ağ olan Cittaslow yani Sakin Kentler Birliği’ne üye oldu. Cittaslow, 1999 yılında İtalya’da kurulan bir belediyeler birliği. Birliğe üye olmak isteyen kentler, birliğin düzenlediği kriterler üzerinden değerlendiriliyor.

Şimdi gelin, Aydın ilimizi biraz daha tanımak için Aydın gezilecek yerler listesine bir bakalım.

Aydın’daki antik kentler haritası – Aydın Arkeoloji Müzesi

Yörük Ali Efe Müzesi

Yenipazar ilçesinde bulunan Yörük Ali Efe Müzesi’nde bölge kahramanı Yörük Ali Efe’nin yaşatılmasını hedefliyor. Müzenin bahçesinde Yörük Ali Efe’nin mezarı ve heykeli var.

Yörük Ali Efe Müzesi Kaynak:Wikipedia (By Atilla ORAL – Own work of Atilla ORAL, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=33987320)

Tales Matematik Müzesi

Tales Matematik Müzesi, Almanya’nın Giessen kentindeki Mathematikum, ABD’nin New York City kentindeki MoMath, İtalya’nın Siracusa kentindeki (Sicilya) Arşimet Bahçesi ve Güney Kore’nin Namyangju-si kentindeki (Gyeonggi-do eyaleti) Mathlove gibi örnekler incelenip AR-GE çalışmaları yapılarak tasarlandı. Müzede soyut matematiksel kavramların somut malzemelere dönüşmesi sağlanıyor. Müzede matematiğin daha önce hiç görülmemiş taraflarını keşfedebilir, görsel ve dokunsal olarak matematiği hissedebilirsiniz. Müzede ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatı ile ilgili sergiler de yer alıyor.

Aydın Arkeoloji Müzesi

1959 yılında kurulan Aydın Arkeoloji Müzesi’nde Aydın il sınırları içerisinde yer alan Tralleis, Magnesia, Alinda, Alabanda, Nysa, Amyzon, Piginda, Harpasa, Myus, Pygela, Orthosia, Mastaura gibi antik kentlerde bulunan çeşitli dönemlere ait eserler sergileniyor.

Aydın Arkeoloji Müzesi

Cihanoğlu Külliyesi

Aydın il merkezindeki Köprülü Mahallesi’nde cami, medrese, sebil ve çeşmeden oluşan Cihanoğlu Külliyesi, 1756 yılında Cihanzade Müderris Abdülaziz Efendi tarafından eski kervan yolu üzerine yaptırılmış. İçindeki ilginç barok üsluplu süslemeleri ile cami Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden birini sergiliyor. Medrese günümüzde eğitim merkezi niteliği taşıyor. Caminin güney cephesinde hayır amaçlı yapılan çeşme ve sebil yer alıyor.

Bafa Gölü

Antik dönemde Ege Denizi’nin bir körfeziyken Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla denizle bağlantısı kesilip göle dönüşen Bafa Gölü, günümüzde bir tabiat parkı. Gölün çevresi zeytinlikler ve fıstık çamı ormanı ile çevrili.

Bafa Gölü

Latmos

Bafa Gölü’nün doğusunda, Aydın ve Muğla il sınırları içinde, Batı Menteşe Dağları sisteminde yer alan 124 km² büyüklüğündeki Beşparmak Dağları ya da antik adıyla Latmos, doğal ve kültürel kaynak değerleri bakımından Türkiye’nin en önemli alanlarından biri. Latmos Dağları‘nda gezinirken bir yanınızda yaklaşık 1.000 yıllık bir kilise, diğer yanınızda 8.000 yıl önceye tarihlenen çizimleri görüyor ve şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz. Yürüyüşünüz sırasında sıra dışı kaya oluşumlarının üzerinden atlıyorsunuz, büyülü toprakların eşsiz manzaralarını içinize çekiyorsunuz.

Latmos Dağları

Kuşadası

Türkiye’nin nadide turistik yerlerinden birisi olan Kuşadası’nın ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyor. Ancak Efes’e bağlı Neopolis ismi ile İyonlar tarafından kurulduğu sanılıyor. Kuşadası’ndaki Küçükada (Güvercinada), Bizanslılar için önemli bir askeri üs görevini yapan önemli bir yermiş. 1834 yılında büyük bir yenilenme görmüş. Ünlü kalesi yapılmış. Kuşadası ismi bu kaleden geliyor. Kuşadası’nda Ada Banko, Uçak Batığı Airbus A-300, Adakule Mağaraları gibi her seviyeden dalgıca uygun dalış noktaları bulunuyor. Bu dalış noktaları Türkiye’nin en popüler dalış noktaları arasında sayılıyor.

Kuşadası

Didim

Özellikle upuzun Altınkum plajıyla oldukça gözde olan Didim, yaz tatilcilerinin uğrak yerlerinden biri. Yerleşim yeri olarak tarihi Neolitik Devre’ye yani ta M.Ö 8000’lere dayanan Didim ilçesi; Miken, Girit, Aka (Akha), Pers, Roma, Bizans egemenliğine girmesiyle biliniyor.

Didyma Apollon Tapınağı

Didyma aslında bir antik kent değil, İyonya sahili üzerinde yer alan bir antik Yunan kutsal alanı. Didyma Apollon Tapınağı‘nı içeriyor. Miletos’tan gelen kutsal yol ile bağlantıya sahip olan kehanet merkezi, Helen dünyasının en ünlü kehanet merkezi olarak tanınıyor.

Didyma Apollon Tapınağı

Milet Antik Kenti

Miletos ya da kısa adıyla Milet, M.Ö 7.-6. yüzyıllarda en parlak dönemini yaşamış. Kendisi bir koloni şehri olarak kurulan, ancak deniz ticaretini ele geçirmesi ile birlikte zenginleşen Milet, Akdeniz ve Karadeniz’de 90 kadar koloni kurmuş. Hatta bu koloniler arasında Sinop, Trabzon, Giresun gibi şehirler var. Bu koloniler sayesinde etkinliği ve gücü artan, bir deniz imparatorluğu merkezine dönüşen Milet Antik Kenti böylelikle İyonya bölgesinin başkenti hâline gelmiş.

Milet Antik Kenti

Priene Antik Kenti

Priene Antik Kenti tarihte 12 İyon kentinden biriymiş. Bu kentlerin (Milet (Miletos), Priene, Myus, Efes, Kolophon, Erythrai, Klazomenai, Foça, Samos, Kios, Teos, Lebedos) meydana getirdikleri dini ve siyasi birliğin toplantı merkezi olan Panionion, Priene’nin sınırları içinde kalıyormuş. Buradaki törenleri Prieneliler yönetiyormuş. Bu da Priene’nin önemini arttırmış. Priene Antik Kenti, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde bulunuyor.

Priene Antik Kenti

Doğanbey Köyü

Söke ilçesine bağlı, küçük, sakin, huzur dolu Doğanbey Köyü‘nün geçmişi M.Ö 7. yüzyıla dek uzanıyor. 1924 yılındaki mübadeleye kadar Rum halkının yaşam sürdüğü köy sırtını antik adıyla Mykale, günümüzdeki adıyla Dilek (Samsun) Dağları’na yaslıyor. Rumlar’dan kalan ve günümüzde yeni sahipleri tarafından restore edilen taş evleri, dar sokakları ve doğal güzellikleri ile Doğanbey Köyü, âdeta keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesi gibi.

Aydın – Doğanbey Köyü

Afrodisias (Aphrodisias) Antik Kenti

Afrodisias Antik Kenti, kuzeydoğusunda yer alan antik mermer ocakları ile birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Afrodisias Antik Kenti, Antik Çağ’da sayılı heykeltraşlık merkezlerinden biriymiş. Babadağ eteklerindeki mermer ocaklarından çıkartılan beyaz, mavi, gri mermerler burada işlenirmiş. Mavi mermerden yapılan Afrodit heykelcikleri Roma İmparatorluğu’nun her köşesine gönderilirmiş. Heykeltraşlık haricinde tıp, edebiyat, felsefe de çok önemli olduğundan burası bilim, sanat, kültür başkenti sayılırmış. Ara Güler 1958 yılında Kemer Barajı’nın açılışını fotoğraflamak için Aydın’a geldiğinde yolda kayboldu ve tesadüfen buraya geldi. Çektiği fotoğraflar Amerika’da bir dergide basılınca antik kentin adı dünyada duyuldu. Afrodisias Antik Kenti’nde varlık alanı içinde bulunan ocaklardan çıkartılan mermerlerin, yerel okullarda işlenerek heykellere dönüşmesinin bıraktığı derin kültürel etki, buranın UNESCO Dünya Mirası listesine kaydedilmesinde etkili oldu.

Afrodisias Antik Kenti

Aphrodisias’ın yerleşim tarihi M.Ö 5000 yılına kadar uzanıyor. M.Ö 6. yüzyılda küçük bir köy iken ilk Aphrodithe tapınağı yapılmış. M.Ö 2. yüzyılda Menderes Vadisi’ndeki yoğun şehirleşme döneminde kent devleti (polis) statüsü kazanmış. M.Ö 1. yüzyılda Roma İmparatoru Augustus unvanını alan Küçük Octavia’nın, Tüm Asya’dan kendime bu kenti seçtim, sözleri üzerine koruma altına alınmış. Roma Senatosu tarafından M.Ö 39 yılında vergi muafiyeti ve özerklik gibi ayrıcalıklar tanındıktan sonra hızla gelişmeye başlamış. M.S 6. yüzyıldan itibaren bayındır hâlini ve önemini kaybetmeye başlamış. 12. yüzyılda tamamen terk edilmiş.

Alinda Antik Kenti

Alinda Antik Kenti, Karya şehirlerinden biri. Antik dönemin en büyük agorası burada bulunuyor. Hemen yanı başında da Karpuzlu Kasabası var.

Karya Satrabı Hekatomnos’un 5 çocuğu varmış: Mausolos, Artemisia, Ada, İdrieus ve Piksodaros. Hekatomnos’un ölümü ile Karya Satrabı Mausolos olmuş. Mausolos’un ölümünden sonra ise boşalan tahta karısı (aynı zamanda kızkardeşi) Artemisia çıkmış. Artemisia’nın ölümünden sonra tahta kardeşi Ada’nın oturması gerekiyormuş. Ancak yönetimi Piksodaros ele geçirmiş. Piksodaros bununla da yetinmemiş. Gelecek zamanlarda tehlike oluşturacağını düşündüğü kardeşi Ada’yı Halikarnassos yani bugünkü ismiyle Bodrum’dan uzaklaştırıp Alinda kentine sürmüş. İşte Alinda kentinin tarih sahnesine çıkışı böyle olmuş.

Aydın

Alinda Antik Kenti

Alabanda Antik Kenti

Karya kentlerinden biri olan Alabanda Antik Kenti, Çine ilçesine bağlı olan Doğanyurt (Araphisar) Köyü’nde bulunuyor. Köy ile iç içe bir dokuya sahip olan Alabanda, antik çağlarda kültürün, zenginliğin, şatafatın, eğlencenin kenti olmasıyla tanınıyor. Antik çağ yazarları entelektüel bir toplum olan Alabanda’nın amiraller, mimarlar, hatipler, sanatçılar yetiştirdiğini söylüyorlar. Dağlarından değerli cevherler çıkarıp işleyerek bunları mücevherlere dönüştüren kent halkının zevk, sefa ve refah içinde yaşadığından bahsediyorlar. Kent kendi parasını basmış. Paraların üzerinde Pegasus kabartması görüldüğünden buraya uçan at Pegasus’un şehri de deniyor.

Aydın

Alabanda antik kenti

Alabanda adı Karya dilinde Ala (at), banda (yarış) anlamına gelen kelimelerden türemiş. Bizanslı tarihçi Stephanos, Kral Kar’ın oğlu Alabandos’un bir at yarışını kazanması nedeniyle kente Alabanda adının verildiğinden söz ediyor. Romalı ünlü hatip ve yazar Çiçero ise Tanrılar Dünyası isimli eserinde kentin ismini Kar Tanrısı Alabandos’tan aldığını söylüyor.

Gerga

Çine ilçesindeki Gerga’nın tarihi Arkaik döneme kadar gidiyor. Gerga için “Karya’da Gizemli Bir Antik Yerleşim” deniliyor. Dağlar arasında kurulduğu için burası Karya karakterini korumuş olmasıyla dikkat çekiyor. Ancak antik kent mi kült merkezi mi kahraman adı mı tanrı ismi mi olduğu hâlâ bilinmiyor. İçindeki oldukça iyi durumdaki tapınak (ya da anıt mezar) dünyanın hiçbir yerinde bulunmadığından Gerga’nın sırrı da tam anlamıyla çözülemiyor. Buranın çevredeki bütün antik kentlerin ortak kullanım alanı olduğu sanılıyor.

Aydın

Gerga

Tralleis Antik Kenti

Tralleis Antik Kenti, Aydın il merkezine sadece 1 km uzaklıkta bulunuyor. Argoslular ve Tralleisliler tarafından Menderes havzasının verimli toprakları üzerine kurulmuş. M.Ö 334’te İskender tarafından alınmasından sonra Helenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiş.

Tralleis Antik Kenti

Nysa Antik Kenti

Sultanhisar ilçesinde bulunan Nysa Antik Kenti, M.Ö 3. yüzyılda Seleukos Krallığı’nı kuran Seleukos I Nikator’un oğlu I. Antiokhos Soter tarafından karısı adına kurulmuş. Ulaşım ve ticaret noktalarında bulunması nedeniyle burası uzun yıllar önemini koruyan bir kent olmuş. Nysa, antik çağlarda bir eğitim ve kültür kenti olması ile ön plana çıkmış. Hatta burada eğitim alanlar arasında ünlü coğrafyacı ve gezgin Strabon da var. Burası bir de Şarap Tanrısı Dionysos’un yaşadığı kent olarak biliniyor.

Nysa Antik Kenti

Magnesia Antik Kenti

Magnesia Antik Kenti, Germencik ilçesinin Tekin Köyü’nde bulunuyor. Burası matematiğin, geometrinin, fiziğin, mimarlığın, insan becerisinin zirveye çıktığı bir antik şehir. Magnesia’da bulunan 30.000 kişilik stadyum dünyanın en iyi korunan antik stadyumları arasında sayılıyor. Bu stadyumun bir özelliği de içinde kabartmalar yer alan dünyadaki tek antik stadyum olması. Antik kentteki Artemis Tapınağı ise tanrıça onuruna yapılan en estetik tapınaklardan biri.

Aydın

Magnesia Antik Kenti

Mastaura Antik Kenti

Mastaura Antik Kenti, Nazilli İlçesi’nin 3 km kuzeyindeki bir vadi içinde yer alıyor. Burası antik çağlarda batıdaki Karia kıyı kentlerini Anadolu’nun içlerine bağlayan Caput Via yolu üzerindeki önemli ticari duraklardan birisi olmuş. Hatta kendi sikkesini basacak kadar önemli bir yerleşim hâline gelmiş. Antik kentteki en önemli buluntu ise Kolezyum oldu. Büyük yarışların yapıldığı ve Anadolu’da eşi benzeri bulunmayan arena, Doğu Roma mimarisinin benzersiz bir örneği kabul ediliyor. Tamamen toprak altında kaldığı için bütünlüğünü korumuş olan Kolezyum’un, Roma’daki Kolezyum’un orta ölçeklisi olduğu söyleniyor.

Mastaura Antik Kenti

Arpaz Kalesi

Arpaz Kalesi, Nazilli’ye bağlı Esenköy’deki bulunan Harpasa Kalesi’nin eteklerinde kurulmuş. Yapı grubu, Aydın çevresinde hâkimiyet kuran iki aileden birisi olan Arpaz ailesi tarafından 19. yüzyıl başlarında inşa ettirilmiş. Aydın İhtilali nedeniyle Rodos’a sürülen Arpazlı Hacı Hasan Bey, isyanın bastırılmasından sonra yanında getirdiği Rodoslu ustalara bu yapı grubunu yaptırmış. Burası güvenlik kulesi, ambarı, ahırları ve müştemilatı ile bir şatoyu andırıyor. Ancak yapılar belediyeye bağışlanmış olmasına rağmen ne yazık ki olağanüstü mimarisine yakışmayacak şekilde bakımsız ve viran bir hâlde. Oysa restore edilseler, Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir yapı grubu hâline gelebilirler.

Arpaz Kalesi

Kaplıcalar

Aydın il merkezinde ve ilçelerinde çok sayıda kaplıca var. Bu kaplıcalar romatizma, siyatik, kireçleme, cilt hastalıkları, polinevrit ve nevrit hastalıkları, mayasıl, ülser, bel ağrıları, böbrek taşı gibi rahatsızlıkların tedavisinde şifa oluyor.

Deliçay Vadisi

Bozdoğan ilçesindeki Deliçay Vadisi, irili ufaklı 30 şelaleye ev sahipliği yapıyor. Bu şelalelerin en güzeli de Alhisar Şelalesi. Bölgede doğa yürüyüşü yaparken vadinin ortasında yer alan yaklaşık 2.000 yıllık bir tarihi köprüyü de görüyorsunuz.

Arapapıştı Kanyonu

Arapapıştı Kanyonu, Bozdoğan ilçesinde bulunan Kemer Barajı’nı besleyen Akçay Nehri’nin oluşturduğu bir kanyon. Doğa harikası kanyonun uzunluğu 6 km, yüksekliği 380 metre. Görsel şölen yaşayıp Instagram’ı yıkacak kareler çekmek istiyorsanız Arapapıştı Kanyonu tam size göre.

Aydın

Arapapıştı Kanyonu

Aydın ve çevresi eşsiz güzelliklerle dolu.

Keşfetmeniz dileğiyle…