Antalya’nın en bilinen antik kentlerinden biri olan Aspendos Antik Kenti, antik çağlarda Pamfilya bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olmuş. Antik çağlarda Tanrılara ve imparatorlara adanan, günümüzde ise kültür ve sanat amaçlı programlara, opera ve bale festivaline ev sahipliği yapan tiyatrosu; gerek mimari özellikleri gerek akustiği ile Roma Devri tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden biri kabul ediliyor. Aspendos Antik Kenti Tiyatrosu ve Su Kemerleri, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde bulunuyor.
Pamfilya, Anadolu’nun en önemli antik bölgelerinden biri. Anadolu’nun güneyinde Aksu Çayı’nın (antik çağlardaki adıyla Kestros) doğusundan başlıyor, Antalya ilinin doğusunu kapsayan Likya ve Kilikya bölgeleri arasında kalıyor. Yani burası günümüz Antalya ilinin orta kesimlerini içeriyor. İçinde Aspendos, Perge, Side gibi antik şehirler var. Antik dönemde bu bölgeye “Tüm kavimlerin ülkesi” anlamına gelen Pamfilya deniyormuş çünkü pek çok ırk burada bir arada yaşamış.
Efsaneye göre Aspendos Antik Kenti, Truva Savaşı’ndan sonra Pamphylia’ya gelen kahraman Mopsos liderliğindeki Argive kolonicileri tarafından kurulmuş. Önemli bir ticaret yolu üzerinde olduğu ve Köprüçay Irmağı (antik çağlardaki ismiyle Eurymedon) ile limana bağlandığı için her çağda ele geçirilmek istenen kentler arasında yer almış.
Şehir M.Ö 467 yılında Persler ve Helenler arasında yer alan Eurymedon Savaşı’nda Büyük İskender’in eline geçmiş. Sırasıyla Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu idaresinde yönetilmiş. En parlak dönemini de ünlü tiyatro ve su yollarının inşa edildiği Roma İmparatorluğu döneminde yaşamış.
Aspendos kendi adına madeni para bastırmış, bu para Akdeniz dünyasının en geçerli parası sayılmış. Kapria Gölü’nden elde dilen tuz, şehrin ekonomisini ayakta tutan en önemli ihraç ürünü olmuş. Ayrıca bağcılık, şarapçılık, zeytin, zeytinyağı, tahıl ürünleri, yaş meyve ihracatı yapılmış. Aspendos’ta yetiştirilen atlar, tüm Yakındoğu ve Akdeniz dünyasının en aranır atları olmuş.
M.S 7. yüzyılda Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonra deprem, salgın hastalıklar ve korsan hücumları nedeniyle şehrin terk edildiği sanılıyor.
Aspendos Antik Kenti nerede? Aspendos Antik Kenti’ne nasıl gidilir?
İçindekiler
Aspendos Antik Kenti, Antalya-Alanya karayolunda, Antalya’nın Serik ilçesinin sınırları içinde yer alıyor. Antik kent, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (antik çağlardaki ismiyle Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuş. Buraya toplu taşıma ile gelecekseniz öncek Antalya’dan Serik’e gelmeniz gerekiyor. Serik’ten kalkan minibüslerle Aspendos’a ulaşabilirsiniz.
Aspendos Antik Kenti’nde gezilecek yerler listesi
Aspendos Antik Kenti, Akdeniz’de en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlü. Aspendos’ta bugün çoğunlukla tiyatro ve su yolları ziyaret ediliyor. Şehre ait diğer yapıların kalıntıları ise tiyatronun yaslandığı tepede kalan Akropol yani yukarı şehirde bulunuyor.
Aspendos’ta ilk uğramanız gereken yer kuşkusuz ününü sağlayan tiyatrosu. Onun dışında Akropol’de tiyatro tepesi denen seyir noktasına çıkarsanız eşsiz bir tiyatro manzarası izlersiniz. Su yollarını görmek için de antik kentin girişine yaklaşık 2 km mesafeyi araçla gidebilirsiniz.
Aspendos Tiyatrosu
Aspendos Tiyatrosu, gerek mimari özellikleri gerekse iyi koruna gelmişliği ile Roma Devri tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden birisi. Tanrılara ve devrin imparatorlarına adanan yapı, Roma tiyatro mimarisinin ve yapım tekniğinin son çizgilerini sergiliyor. 15-20.000 kişi kapasiteye sahip olan tiyatro, İmparator Marcus Aurelius devrinde (M.S 161-180), şehrin ileri gelenlerinden Curtius Crispinus ve Curtius Auspicatus adlı iki kardeş tarafından Theodoros’un oğlu mimar Zenon’a yaptırılmış.
Söylentiye göre Aspendos kralı şehre kimin en fazla hizmet sunabileceğini görmek için bir yarışma düzenlemiş. Yapılan eserler arasında yarışmayı kazanan kişi kızı ile evlenebilecekmiş. Karar günü geldiğinde kral bütün sanatkârların yaptıklarını inceleyerek 2 aday seçmiş. Birinci aday su kemerleri yolu ile şehre çok uzak mesafelerden su getiren bir sistem kurmayı başarmış. İkinci aday ise tiyatroyu inşa etmiş. Kral tiyatronun en üst galerisinde gezinirken nereden geldiği belli olmayan bir sesin derinden ve defalarca, Kral kızı bana vermeli, dediğini duymuş. Tiyatronun akustiğinden çok etkilenince kızını bu adayla evlendirmeye karar vermiş. Düğün töreni de bu tiyatroda yapılmış.
Tiyatronun Bizans ve Selçuklu dönemlerinde varlığını sürdürdüğü, sahne binasının kervansaray olarak düzenlenerek Selçuklu sultanlarının burada konakladığı, sahne binasının günümüze dek sağlam kalabilmesinin en önemli nedeninin de Selçuklu onarım ve korumacılığı olduğu düşünülüyor.
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk 1930 yılında Aspendos Tiyatrosu’nu ziyaret ederek onarılmasını istemiş. Günümüzde tiyatroda her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı organizatörlüğünde Opera ve Bale Festivali düzenleniyor. Tiyatronun yapısına zarar verdiği gerekçesiyle kültür ve sanat amaçlı programlar dışında elektronik ses sisteminin kullanıldığı konserlere ise izin verilmiyor.
Akropol
Tiyatronun yaslandığı, yer yer sur duvarları ile çevrili tepenin üzerinde agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası, anıtsal tak, cadde ve Helenistik tapınak var.
Bazilika
Bazilika, Roma döneminde Aspendos Antik Kenti’nde toplumla ilgili meselelerin görüşüldüğü, mahkemeler ve alışveriş pazarları kurulan bir yermiş.
Agora
Bazilikanın güneyinde, ticari, sosyal ve politik faaliyetlerin merkezi olan agora görülüyor.
Nymphaeum
Agoranın kuzeyinde, bugün sadece ön duvarı ayakta duran, 2 katlı bir nymphaeum var.
Bouleterion
Nymphaeumun arkasında bir bouleterion (konsey odası) ya da odeon (müzik konserleri verilen veya tiyatro oyunları oynanan) olarak kullanılan bir bina bulunuyor.
Su Kemerleri
M.Ö 2. yüzyıla tarihlenen su kemerleri, Aspendos Antik Kenti girişinden yaklaşık 2 km uzaklıkta yer alıyor. Kente 25 km uzaklıktaki Toros dağlarından ve vadilerden su taşıyan kemerler, olağanüstü bir mühendislik becerisini ortaya koyuyor. Suyu kaynağından 15 metre yükseklikteki kemerlerin üzerinde, oyulmuş taş bloklardan oluşan bir kanal aracılığıyla şehre taşıyan yollar, kemerin bitim noktasının her iki tarafında bulunan 30 metre yüksekliğindeki kulelerde biriktirilir ve buralardan şehre dağıtılırmış.
Aspendos Antik Kenti ülkemizin eşsiz hazinelerinden biri.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Birlikte gezdiğimiz hâlde zevkle okudum. Gerçekten muhteşem yerler.
Evet olağanüstü yerler. İyi ki birlikte gezdik anneciğim ❤️
Son zamanlarda sitenizde çok fazla zaman geçirmeye başladım. Emekli olmama az kaldı, şimdiden planlar yapıyorum. Nasıl gidileceğinden tutunda gezilecek yerlerine varana kadar çok net bir dille anlatmışsınız. Birde görseller eklenince ortaya harika bir makale çıkmış. Bizede okuduktan sonra elinize sağlık demek düşüyor. Teşekkürler.
Çok sağolun Levent Bey, yazılarımı okumanız ve faydalanmanız beni her zaman çok mutlu eder. Umarım bolca yollarda olursunuz.
Çok sevgiler, emekliliğiniz hayırlı olsun :-)