Sahip olduğu arkeolojik ve doğal güzellikleri sayesinde Türk Rivierası adını alan Antalya’nın 630 km uzunluğundaki kıyısı boyunca antik kentler, antik limanlar, anıt mezarlar, dantel gibi koylar, kumsallar, yemyeşil ormanlar ve akarsular, sihirli bir uyum içinde birleşiyor. Antalya ziyaretçilerine sadece herşey dâhil resortlar değil, zengin bir tarih ve kültür de sunuyor. Antalya dalış noktaları, Türkiye’nin en popüler tüplü dalış noktaları arasında sayılırken plajları Türkiye’nin en güzel plajları arasında kabul ediliyor. Çam ormanlarıyla kaplı yerleriyse outdoor aktiviteleri ve doğa yürüyüşleri için mükemmel.

Antalya

Antalya Falezler

Antalya adını kurucusu Bergama Kralı II. Attalos’dan almış. II. Attalos’a atfen Attalia adını alan kente Türkler önce Adalya, daha sonra da Antalya adını vermişler.

Antalya’da gezilecek yerler listesi

Antalya ile ilgili şöyle bir önerim olacak: Antalya’ya eğer herşey dâhil bir otelde konaklamak üzere geldiyseniz; sınırsız yeme/içmeyi, güzel sahilde yüzmeyi ve animasyonlarda eğlenmeyi kaçırmamak adına otel dışına çıkmak istemeyebilirsiniz. Ancak emin olun ki Antalya’nın hem şehir merkezinde hem de çevresinde keşfedilecek çok sayıda doğal güzellik ve tarihi zenginlik var. Ben sizin için bunları listelemeye çalışayım. Eminim siz de bunları kendi gözünüzle görmeyi arzu edeceksiniz.

Şehrin Finike ilçesinin de uluslararası bir ağ olan Cittaslow yani Sakin Kentler Birliği’ne üye olduğundan bahsetmeliyim. Cittaslow, 1999 yılında İtalya’da kurulan bir belediyeler birliği. Birliğe üye olmak isteyen kentler, birliğin düzenlediği kriterler üzerinden değerlendiriliyor.

Kaleiçi

Restore edilen tarihi Osmanlı evleriyle dolu bölge şehirde ilk gezmeniz gereken yer. Deniz ve kara surları ile kuşatılan bölge şehrin kalbi durumunda.

Antalya

Kaleiçi

Yivli Minare

Kaleiçi’nde bulunan Yivli Minare, ilk yapıldığında Bizans kilisesiymiş. Selçuklu hükümdarı Alaeddin Keykubat tarafından minare eklenip camiye döndürülen yapı, şehrin ilk İslami yapıları arasında sayılıyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde bulunuyor.

Yivli Minare

Hadrian Kapısı

Roma İmparatoru Hadrianus’un M.Ö 130 yılında kenti ziyareti sırasında inşa edilen Hadrian Kapısı, Antalya’nın antik dönemlerini yansıtan en önemli eser olarak gösteriliyor. Kaleiçi yakınında yer alan kapının üzerindeki heykeller zamanla kaybolmuş ama Latince yazılmış kitabesi duruyor. Bir zamanlar kenti çevreleyen surların bir parçası olan yapının Korint üslubundaki mermer sütunları oyma ve kabartma tekniğiyle yaratılmış işlemeleriyle göz alıcı duruyor.

Hadrian Kapısı

Antalya Arkeoloji Müzesi

Müze, Antalya’nın İtalyanlar tarafından işgal edildiği dönemde bölgeye gelen yabancı arkeologların tarihi eserleri yağmalamasını engellemek için Süleyman Fikri Erten önderliğinde 1922 yılında kurulmuş. 30.000 m²’yi kapsayan bir alanda 14 sergi salonu, açık hava galerileri ve bahçesiyle hizmet veren müze her köşesiyle büyüleyici. Burası o kadar değerli bir müze ki 1988 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi ödülüne layık görüldü. Özellikle de Tanrılar Salonu’ndaki tanrı heykelleri eşi benzeri olmayan paha biçilmez eserler olarak dikkat çekiyor.

Antalya Arkeoloji Müzesi

Lahitler Salonu’ndaki Herakles Lahdi, Perge Antik Kenti nekropolünden 1960’lı yıllarda kaçırılmış. İngiltere’de restorasyonu yapıldıktan sonra 2010 yılında İsviçre’ye getirilirken el konulmuş. Araştırmalar sonucu lahdin ülkemiz kökenli olduğu anlaşılınca bize iadesine karar verilmiş. M.S 2. yüzyıl Roma dönemine tarihlenen lahit, şimdi müzede sergileniyor. Biz de bu eseri ilk gören şanslı kişiler arasındayız.

Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Herakles Lahdi

Antalya Aquarium & Fear Trophy

Konyaaltı Plajı’nın doğusunda yer alan Antalya Aquarium’da su altının sihirli dünyasını keşfedebileceğiniz gibi Kar Dünyası ve Buz Müzesi’de gerçek kardan kar topları yapabilir, WildPark’da dünyanın en zehirli, en renkli ve en ilginç türleri arasında tropik bir maceraya adım atabilir, Oceanride XD Cinema’da Kaptan Barbossa ile dünya denizlerini çok boyutlu sinema teknolojisi ile gezebilirsiniz.

Antalya

Antalya Aquarium & Fear Trophy Kaynak:Wikipedia (МаратД – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY-SA 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=43177941

Konyaaltı Plajı

Konyaaltı Plajı, Falezler’den Antalya Limanı’na kadar uzanan 7 kilometrelik sahil kesimini kapsıyor. Bu uzun sahil kesiminin 4,5 kilometrelik kısmı plaj olarak yerel halkın ve tatilcilerin denize girebileceği şekilde düzenlenmiş. Mavi Bayrak ödüllü plajın çevresinde yemek yiyebileceğiniz ve konaklayabileceğiniz pek çok tesis var. Plaj ayrıca antik devirlerde Termessoslular’ın kurduğu liman kenti Olbia’nın kalıntılarına ev sahipliği yapıyor.

Konyaaltı Plajı

Konyaaltı’na gelmişken Hilmi Kokoreç’te bir porsiyon karışık yemeyi ihmal etmeyin. Ben kokoreçi çok severim ve her fırsatta yerim ama böyle bir lezzetle ilk kez Hilmi sayesinde tanıştım. Denerseniz bana teşekkür edeceksiniz.

Lara Plajı

Lara Plajı’nın batısında Karpuzkaldıran Plajı, doğusunda Kundu Köyü ve Kumköy sahili yer alıyor. Lara Plajı, kumsallarının genişliği ve ince kumu ile tanınan bir plaj. Bu yüzden buraya Altınkum Plajı da deniyor.

Lara Plajı

Kurşunlu Şelalesi

1986 yılında tabiat parkı statüsünde koruma altına alınan Kurşunlu Şelalesi, orman örtüsüyle çevreli 2 kilometrelik bir vadi içerisinde yer alıyor. Bu doğal güzellik, en yükseği 18 metreden akan 7 küçük şelaleden oluşuyor. Kurşunlu Şelalesi de içinde yer aldığı park da tam bir doğa harikası. Ben de annem de burayı çok ama çok beğendik. Şelalenin bulunduğu alanın içinde Kenan Evren’in yaptırdığı bir ev var. Şu anda adı Osmanlı Kahvesi olan bu yerde bir mola verip kahve içmenizi öneririm.

Antalya

Kurşunlu Şelalesi

Düden Şelalesi

Kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Düden Şelalesi, Düdenbaşı denilen yerde yüzeye çıktıktan sonra 2 kola ayrılıyor. Bu 2 koldan özellikle Yukarı Düden (Düden Başı) olarak adlandırılan kısım, zengin bitki örtüsü ile çevrili huzurlu ortamı sayesinde âdeta cenneti andırıyor. Restoranların, kafelerin ve hediyelik eşyalar satan dükkânların yer aldığı şelalenin yukarı kolu Büyük İskender’in buradan geçerken atlarına su içirdiğini anlatan hikâyeden dolayı İskender Şelalesi adıyla da anılıyor. Burası hem şelalesi hem de mağaralarıyla oldukça ilgi çekici bir yer. Diğer kolu oluşturan Aşağı Düden (Karpuzkaldıran – Düden Sonu) ise Lara yakınlarından eşsiz bir manzara oluşturarak denize dökülüyor.

Antalya

Aşağı Düden – Karpuzkaldıran

Antalya

Yukarı Düden

Hayvanat Bahçesi

100 türden 856 canlıyı barındıran Antalya Hayvanat Bahçesi, Kepezaltı Piknik ve Rekreasyon alanı içerisinde faaliyet gösteriyor. Yapay ve doğal su kaynakları sayesinde görünümü zenginleşen hayvanat bahçesi piknik yapabileceğiniz alanın da dahil olduğu 400 dönümlük arazisi ile ülkemizin en büyüklerinden birisi olarak anılıyor.

Aqualand Dolphinland

Kentte faaliyet gösteren bir diğer tematik eğlence merkezi de Antalya Aqualand Dolphinland. Bu su parkının deniz canlılarına ayrılmış bölümünün konuklarını yunuslar, beyaz balinalar ve foklar oluşturuyor.

Minicity

Konyaaltı’ndaki tematik park Minicity, içerik açısından İstanbul’daki Miniatürk parkın bir benzeri olarak tasarlanmış. Anadolu’da kurulan medeniyetler ve cumhuriyet döneminde inşa edilen pek çok yapının aslına uygun olarak tasarlanan minyatürlerini burada görebilirsiniz.

Saklıkent Kayak Merkezi

Kentin batısındaki Beydağları üzerinde bulunan Saklıkent Kayak Merkezi, kent merkezine 50 km uzaklıkta yer alıyor. Saklıkent Kayak Merkezi sayesinde aynı gün içinde 2 mevsimi birden yaşamak, şehir merkezinde denize girerken burada kayak yapmak mümkün.

Göynük Kanyonu

Göynük Kanyonu; şelaleler, yüzme yerleri, zipline ve kanyon safarisi ile ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunan bir yer.

Beldibi Mağarası

Beldibi Mağarası, Antalya ile Kemer arasında yer alan ve Antalya bölgesinin en önemli tarih öncesi çağlarına ait izler taşıyan bir arkeolojik sit alanı. İçinde paleolitik, metolitik ve neolitik çağlara ait buluntular çıkartılan mağara görülmeye değer.

Phaselis Antik Kenti

M.Ö 690 yılında Rodos’tan gelen kolonistler tarafından bölgedeki ticareti geliştirmek amacıyla kurulan Phaselis Antik Kenti, uzun süre Likya’nın doğu kıyısının en önemli limanı olmuş. Roma İmparatorluğu zamanında da bu özelliğini korumuş. İsmi Fenike dilinde Tanrı korur anlamına gelen Phaselis Antik Kenti’nin Büyük İskender’i bile büyülediği ve Büyük İskender’in 1 yılını burada geçirdiği söyleniyor. Alanı içerisinde Antalya’nın en güzel plajlarından birini barındıran antik kentte 3 liman, Agora, Tiyatro, Hadrian Su Yolu Kapısı gibi en önemli yapıların kalıntıları var.

Phaselis Antik Kenti

Olympos Antik Kenti

Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içinde yer alan Olympos Antik Kenti, Tanrılar Kenti olarak anılıyor. Çam orman içinde yer alan antik kentte bir yandan tarihi koklarken bir yandan kendinizi turkuaz sularda yüzerken bulabiliyorsunuz.

Olympos M.Ö 2. yüzyılda Seleukoslar tarafından kurulmuş. Kesin kuruluş tarihi bilinmiyor ama M.Ö 167-168 yıllarında basılan Likya Birlik sikkelerinde adı geçiyor. Burası antik Lidya medeniyetinde Phaselis’ten sonra ikinci en önemli liman kenti imiş. Likya Birliği’nde 3 oy hakkına sahip 6 şehirden birisi olmuş ve Birlik’te Likya’nın doğusunu temsil etmiş.

Olympos Antik Kenti

Suluada

Adrasan’da konaklıyorsanız, mutlaka Suluada’ya giden tekne turlarına katılmalısınız.

Adrasan

Adrasan’ın karşısında kalan Suluada, sahilden 15 km uzaklıkta bulunuyor. Adaya Adrasan iskelesinden kalkan teknelerle 45 dakikada ulaşıyorsunuz. Burası berrak suları nedeniyle ziyaretçilerine Maldivler‘e gelmiş hissi veriyor.

Suluada

Çıralı

Olimpos Beydağları Millî Parkı sınırları içinde yer alan Çıralı, 3 kilometre kumsalın oluşturduğu sahil şeridinde koruma altındaki deniz kaplumbağalarının üreme alanı. Burası benim de en sevdiğim yerler arasında. Ne de olsa çam kokuları eşliğinde denize girmenin, portakal ağaçlarının gölgesindeki pansiyonlarda kalmanın tadı bir başka oluyor.

Yanartaş

Çıralı’da bulunan Yanartaş, doğal gaz sıkışması nedeniyle sönmeden yanıyor. Minik bir tırmanışla gidilen Yanartaş turist akınına uğruyor.

Antalya

Yanartaş Kaynak:Wikipedia (Jyri Leskinen – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY 2.5, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=744116)

Karain Mağarası

Karain Mağarası, Anadolu ve Yakın Doğu tarihi açısından önemli bir paleolitik merkez. Alt Paleolitik’ten geç Roma dönemine kadar görülen yerleşim izleri ile Anadolu arkeolojik çalışmalarında önemli bir boşluğu dolduruyor. Yeryüzünde bilinen paleolitik mağaraların çoğu sadece bir dönemi temsil ederken Karain alt, orta ve üst olarak kesintisiz bir katmanlaşma gösteriyor. 500.000 yıllık bu katmanlardan elde edilen veriler özellikle Avrupa ve Yakın Doğu arasındaki bağlantılar ve göç yolları hakkında fikir vermesi açısından önem taşıyor. Karain’den ele geçirilen Anadolu’da bilinen en eski insan kalıntılarının yanı sıra mağarada ortaya çıkarılan taşınabilir sanat ürünleri Anadolu sanatının ilk örnekleri arasında sayılıyor. Ayrıca verdiği bitki ve hayvan kalıntıları ile Batı Akdeniz’in eski çevresinin ortaya konmasında önemli bir rol üstleniyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde bulunuyor.

Antalya

Karain Mağarası

Termessos Antik Kenti

Antalya’nın 30 kilometre kadar kuzey batısında bulunan Termessos Antik Kenti, deniz seviyesinden 1.150 metre yükseklikteki konumu sayesinde hem geçmişte düşman akınlarından hem de günümüzde modern insanın yarattığı olumsuz etkilerden kendisini başarıyla korumuş. Güllük Dağı’nın kuzey batı kısmına Anadolu’nun en eski halklarından Luviler’in soyundan gelen Solymler tarafından kurulan kentin son yerleşimcileri Romalılar olmuş. Altında uzanan inanılmaz Pamfilya Vadisi manzarası, Güllük Dağı Milli Parkı’nın olağanüstü enerjisi birleşince Termessos Antik Kenti kesinlikle Türkiye’nin en etkileyici antik kentleri arasına giriyor. Hatta benim gibi Peru’nun gözbebeği Machu Picchu’yu yere göğe sığdıramayan bir gezgin bile Termessos’u neredeyse Machu Picchu’yla eşdeğer tutuyor. Güllük Dağı Millî Parkı ve Termessos, UNESCO Karma Miras Geçici listesinde bulunuyor.

Antalya – Termessos Antik Kenti

Perge Antik Kenti

Aksu ilçesindeki Perge Antik Kenti, antik çağlardaki Pamfilya (Pamphylia) bölgesinde bulunuyor. Burası bir zamanlar Pamfilya bölgesine başkentlik yapmış, aynı zamanda sadece Pamfilya bölgesinin değil, Anadolu’nun en düzenli Roma dönemi kentlerinden biri olmuş. Antik çağlarda mermer heykeltraşçılığıyla ünlü olan kent, gelişimini Aksu Çayı’nın toprağı verimli kılmasına borçlu. Tarihi Tunç Çağı’na kadar inen Perge Antik Kenti; Geç Klasik, Helenistik ve ağırlıklı olarak Roma İmparatorluğu dönemlerinden taşıdığı izler nedeniyle oldukça büyük bir öneme sahip. Perge Antik Kenti, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde yer alıyor.

Perge Antik Kenti

Hazır Aksu ilçesine gelmişken Aksu Şimşek’te köfte yemeden geçmeyin. Köfte sipariş verdiğinizde salata, ayran ve tahinli piyaz ikram olarak gelecek. Özellikle tahinli piyazın tadına doyamayacaksınız.

Aspendos Antik Kenti

Serik ilçesindeki Aspendos Antik Kenti, antik çağlarda Pamfilya bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olmuş. Antik çağlarda Tanrılara ve imparatorlara adanan, günümüzde ise kültür ve sanat amaçlı programlara, opera ve bale festivaline ev sahipliği yapan tiyatrosu; gerek mimari özellikleri gerek akustiği ile Roma Devri tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden biri kabul ediliyor. Aspendos Antik Kenti Tiyatrosu ve Su Kemerleri, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde bulunuyor.

Aspendos Antik Kenti

Side Antik Kenti

Manavgat ilçesine bağlı olan Side Antik Kenti, antik çağlarda Pamfilya bölgesinin en önemli liman kentiymiş. Lidyalılar’dan Persler’e, Büyük İskender’den Bergama Krallığı’na ve Romalılar’a kadar pek çok uygarlığın gelip geçtiği Side Antik Kenti; Yunan, Lidya, Pers, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma, Bizans dönemlerinin yapı özelliklerini bugüne kadar taşımış. Hesychius sözlüğünde buradan “Narlar Kenti” olarak bahsediliyor. Side Antik Kenti; tarihi tiyatrosu, hemen kumsalın yanında uzanan tarihi kalıntıları, Apollon Tapınağı, büyük ihtişamlı kent kapısı, hamamları, agorası, eski evleri ve müzesi ile size tarihi en ince ayrıntılarına kadar hissettiren ve yaşatan bir antik kent.

Side Antik Kenti

Side Antik Kenti’ne giderken bizim gibi tur otobüsüyle geldiyseniz otobüsü otoparka bıraktıktan sonra belediye otobüsüne binerek merkeze inmek durumundasınız. Eğer isterseniz benim yaptığım gibi binlerce yıllık tarihin içinden geçen yoldan yürüyebilir ve sağlı sollu antik eserleri görebilirsiniz. Bu tarihi değerlerin arasından yürümek insanı fazlasıyla etkiliyor.

Antalya – Side Antik Kenti

Side Su Altı Müzesi

Eğer su sporları içinde en popüleri olan tüplü dalış merakınız varsa, Side’deki Side Su Altı Müzesi’ne dalmadan dönmemelisiniz. Denizin 1,5 mil açığındaki 117 heykele her yıl 5 milyon dalgıç dalıyor. Çanakkale Savaşları teması, Mevlâna semazen teması, deve kervanı gibi geçmişimizden izler bırakan heykellerin yanı sıra Denizler Tanrısı Poseidon (yaklaşık 3 metre boyunda ve 5 ton ağırlığında), çiçek bahçesi gibi heykeller su altı tutkunlarını bekliyor. Side Su Altı Müzesi, Türkiye’nin en iyi dalış bölgeleri arasında yer alıyor.

Side Su Altı Müzesi Fotoğraf: Murat Kaptan

Manavgat Şelalesi

Manavgat Şelalesi’nin suyu HES’ler nedeniyle artık iyice az akıyor. Döküldüğü geniş falezse yapay bir falez. Belki de beklentimi çok yüksek tuttuğum için burada ne yazık ki hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Kim bilir eskiden nasıldı diye düşünmeden de edemedim.

Antalya – Manavgat Şelalesi

Köprülü Kanyon

Dünyanın en ünlü rafting parkurlarından biri olan Köprüçay’ın bulunduğu Köprülü Kanyon, ismini üzerine inşa edilen yapılardan alıyor. Manavgat ilçesi sınırları içerisindeki kısmı 1973’te milli park ilan edilen kanyon, zengin bitki ve hayvan çeşitliliğinin yanı sıra barındırdığı tarihsel değerlerle de tatilcileri kendisine çekiyor. Su sporlarının yanı sıra doğa yürüyüşlerinden hoşlananlar için de ideal olan bölgedeki tarihsel kalıntılar Selge Antik Kenti’ne ait. Kanyona yakın konaklamak için Beşkonak ve Karabük köylerindeki tesisler arasından seçim yapabilirsiniz.

Selge Antik Kenti

Antik Çağ’da Pisidya Bölgesinin önemli kentlerinden biri olan Selge Antik Kenti, Köprülü Kanyon Millî Parkı sınırları içinde kalıyor. Burası tarihi değerinin yanı sıra bir çok endemik canlı türünü barındıran ormanları, doğa harikası bir jeolojik oluşuma sahip kanyonları, peyzaj değeri yüksek bir rekreasyon alanıyla pek çok turisti kendisine çekiyor.

Selge Antik Kenti Kaynak:Wikipedia (CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=777418)

Tazı Kanyonu

Tazı Kanyonu, Köprülü Kanyon Millî Parkı içinde bulunuyor. Kanyon, Bilgelik Vadisi adı verilen tarihi Eurymedon (Köprüçay) Vadisi’nde, Köprülü Kanyon ve Selge Antik Kenti’nden sonra önemli bir gezi noktası oldu. En çok da doğa yürüyüş grupları, gezginler ve kampçılar tarafından yoğun ilgi görüyor.

Tazı Kanyonu

Antalya ile yazdıklarımın bu kadarla sınırlı kalmasını hiç istemiyorum. Eminim ki Antalya ziyaretim bundan sonra da devam edecek. Orada yaşayan gezgin dostlarım, tattığım yanık dondurma ve tahinli piyaz, şehrin bitmek bilmez güzellikleri, eminim beni kendisine yakın zamanda tekrar çekecektir.

Keşfetmeniz dileğiyle…