Alanya binlerce yıllık tarihi, Akdeniz ve Anadolu kültürlerinin karışımından oluşan yapısıyla tatilini burada geçirmek isteyenlere sayısız seçenekler sunan bir belde. 100 kilometreyi aşan sahilindeki eşsiz plajlarının yanında, tarihe meraklı olanları da fazlasıyla tatmin edecek kadar çok sayıda antik kenti içinde barındırıyor. Buranın doğu ve batı eksenindeki antik kentlerin bir kısmı kıyıda, bir kısmı sarp yamaçlarda kurulmuş. Bu kentlerin her biri Pamfilya ile Kilikya bölgelerinin karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Alanya, UNESCO Dünya Mirası Geçici listesinde bulunuyor.

Kızılkule

Tarihin babası Herodot’a göre Alanyalılar, Truva Savaşı’ndan (M.Ö 1820) sonra dağılan Truvalılar’ın soyundan gelmiş. Daha sonraki dönemlerde kent Selçuklular’a başkentlik yapmasıyla önem kazanmış.

Alanya Kalesi’nden manzara

Anadolu Selçuklu hükümdarlarından 1. Alaaddin Keykubad, Alanya Kalesi’nde hüküm süren ve Hristiyan sülalelerinden olan Kyr Vart’ı 1221 yılında yenilgiye uğratarak kaleyi ele geçirmiş ve kendi adına burada bir saray yaptırmış. Selçuklular başkent Konya’nın yanı sıra Alanya’yı 2. bir başkent ve kışlık merkez olarak kullanarak imar faaliyetlerinde bulunmuşlar.

Alanya

Çarşı

Alanya’da gezilecek yerler listesi

Antalya iline bağlı Alanya, gezilecek yerler açısından oldukça zengin bir ilçe. Selçuklu miraslarıyla dolu olan yerleşim, bugün bize Selçuklu atalarımızın anısını yaşatmayı başarıyor.

Burası aynı zamanda Türkiye’nin en güzel dalış noktalarına ev sahipliği yapıyor.

Alanya Kalesi

Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad, kalede hüküm süren ve Hristiyan sülalelerinden olan Kyr Vart’ı 1221 yılında yenilgiye uğratarak kaleyi ele geçirmiş. 83 kulesi olan kalenin 6,5 km sur uzunluğu var.

Alanya Kalesi

Ehmedek

Ehmedek, Alanya Kalesi’nin kuzey yamacında Bizans döneminden kalan küçük kalenin yerine Selçuklu döneminde 1227 yılında orta kale olarak yeniden inşa edilmiş. İsmini Selçuklu döneminin inşaat ustası Ehmedek’ten aldığı sanılıyor.

Kızılkule

13. yüzyıl Akdeniz savunma yapılarının eşsiz bir örneği olan Kızılkule; limanı, tersaneyi ve Alanya Kalesi’ni deniz yönünden gelecek saldırılara karşı korumak amacıyla Selçuklu hükümdarı I. Alaaddin Keykubat tarafından Halepli yapı ustası Ebu Ali Reha el Kettani’ye inşa ettirilmiş.

Kızılkule

Sapadere Kanyonu

Sapadere Kanyonu, Sapadere Köyü’nde karstik oluşumlu bir kanyon. Kanyon girişindeki şelalenin döküldüğü yerde yüzmeden, buz gibi sularda yetişen alabalıkların tadına bakmadan dönülmemesi gerektiği konusunda uyarılar var.

Sapadere Kanyonu

Dim Çayı

Dim Çayı, akan suların şırıltısında saatlerce huzurla zaman geçirebileceğiniz bir yer. Burada kiremitte alabalık yiyip doğanın sesini içinize çekebilir, serin sularının gölgesinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Dim Çayı

Dim Mağarası

Bu mağaranın 1 milyon yıl yaşında olduğu tahmin ediliyor. 2 ayrı koldan dağın içinde ilerleyen mağaranın kollarından biri 50, diğeri 360 metre uzunluğunda. Sarkıt ve dikitlerden oluşan mağaranın dip kısmında küçük bir göl var. Mağaranın içindeki ortam fantastik film dekorlarını andırıyor. Buranın bir özelliği de Türkiye’nin ziyarete açılan 2. büyük mağarası olması.

Alanya – Dim Mağarası Kaynak:Wikipedia (The original uploader was Emirhanizmir at Türkçe Vikipedi. – Transferred from tr.wikipedia to Commons., CC BY-SA 2.5, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=39864701)

Damlataş Plajı (Kleopatra Plajı)

Efsaneye göre Mısır Kraliçesi Kleopatra, Akdeniz’de çıktığı bir seferde burada denize girmiş. Plaj da bu nedenle onun ismiyle anılıyor. Yörenin popüler plajı, mavi bayraklı plajlarımız arasında yer alıyor.

Kleopatra Plajı

Kleopatra Plajı’na yakınındaki Rambo dalış noktası, Türkiye’nin en iyi dalış noktaları arasında yer alıyor. Burası 13 metre derinlikte, 4-5 dalıcının yan yana girebileceği genişlikte ve 6-7 metre uzunluğunda bir tünelden geçilerek girilen yarısı hava dolu bir mağara. İçinde binlerce yıl içinde oluşmuş sarkıt ve dikitler yer alıyor. Mağarada su yüzeyinin üstündeki hava boşluğu kimi yerlerde 8-10 metreyi buluyor. Mağarada dalarken suyun bulanmaması için dalıcıların zeminden 1 metre yukarıda yüzerliklerini korumaya dikkat etmeleri gerekiyor.

Damlataş Mağarası

Tarihi yarımadanın batı kıyısındaki mağaranın giriş kısmında 50 metre uzunluğunda bir geçit var. Yüksekliği 15 metreyi bulan geçitten sonra silindirik bir boşluğa geliniyor ve buradan mağaranın tabanına iniliyor. Yarı kristalize kalker içinde bulunan mağaranın sarkıt ve dikitleri 15.000 yılda oluşmuş. Mağara büyüleyici güzelliğinin yanı sıra astım hastalarına iyi gelen havasıyla da ünlü.

Damlataş Mağarası

Alanya Arkeoloji Müzesi

1967 yılında açılan Alanya Arkeoloji Müzesi’nin arkeoloji ve etnografya bölümleri var. Müzede Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden getirilen Tunç Çağı, Urartu, Frig ve Lidya dönemlerine ait eserler ve çevreden o güne kadar toplanan eserler sergileniyor.

Keşfetmeniz dileğiyle…