Peru’nun başkenti ve siyaset, endüstri ve bilim merkezi olan Lima, “Kralların şehri” olarak tanımlanıyor. Çünkü Lima’nın kurulacağı yer Peru’da her yıl 6 Ocak’ta kutlanan Krallar Şenliği sırasında belirlenmiş. Tarihi yerleri, gece hayatı, yerel ve uluslararası gastronomi ağı, müzeleri, geleneksel ve çağdaş festivalleri, sanat galerileriyle burası tam bir turistik merkez olarak misafirlerini selamlıyor. Günümüzde Lima en çok da gurme turizmine ilgisi olup Peru mutfağı lezzetlerini tatmak isteyenleri kendisine çekiyor. Lima Tarihi Şehir Merkezi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Kutsal Caral-Supe Şehri, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Lima şehri; Chillón, Rímac and Lurín Nehirleri arasında kalan 800 km2‘lik çöle kurulmuş. Pasifik Okyanusu’nun hemen dibinden yükselen dik falezlerin üzerinde, dağlarla çevrili silüetiyle dikkat çekiyor. Burası Güney Amerika’daki ülkeler arasında Büyük Okyanus’a kıyısı olan tek başkent.

Miraflores

Burası Avrupa, And Dağları, Asya ve Afrika kültürlerinden fazlaca etkilenen bir kent. Özellikle sömürgecilik, göçler ve yerli kültürler, burayı çok kültürlü bir merkez haline getirmiş.

Lima

Lima’ya gitmek için vize almak gerekiyor mu?

Resmi (diplomatik, hizmet ve hususi) ve umuma mahsus pasaport hamili T.C. vatandaşları Peru’ya yapacakları seyahatlerinde veya Peru’dan transit geçişlerinde toplam ikamet süresi ilk giriş tarihinden itibaren 180 gün içerisinde 90 günü aşmamak kaydıyla vizeden muaf. Türk vatandaşlarının çalışma, aile birleşimi, öğrenim, eğitim, araştırma ve 90 günü aşan uzun süreli ikamet süreleri için Peru’nun dış temsilciliklerinden vize almaları gerekiyor.

Lima’ya nasıl gidilir?

Lima’ya Türkiye’den direkt uçuş bulunmuyor. İstanbul – Lima hattındaki aktarmalı uçak seferleri uçuş süresi ve bekleme süresi ile en kısa 20 saat sürüyor.

Benim hikâyeme gelince: Toronto’dan bindiğim akşam uçağı beni yerel saatle gece yarısı Lima’ya ulaştırdı. Burada Peru yolculuğumun en ızdıraplı kısmını yaşadım ve sabah 5.00’deki Cusco uçuşuna kadar havalimanında uykusuz kaldım. Kenti gezme kısmını ise dönüşe bıraktım.

Cusco ve Machu Picchu dönüşünde tekrar geldiğim başkent geçireceğim kısa süre içinde beni sürprizlerle karşılamıştı. Bir kere tüm Perulular ağız birliği etmişçesine beni korkutmuştu. Güvenlik açısından sorun olduğunu söylüyorlardı ve şehir turu ayarlamam konusunda ısrarcıydılar. Görüştüğüm bütün tur şirketlerinin şehir turları ise oldukça pahalıydı.

Lima Turları

Başlangıçta çok profesyonel bulmadığım Lima Hotel şirketi (e-mail: nestor@limahotelperu.com), $ 20 karşılığında beni havaalanından alıp tarihi şehir merkezine götürebileceğini söylemişti. Oysa Lima’yla ve insanlarıyla ilgili o kadar çok olumsuz hikâye duymuştum. Bir yanım da acaba bu kişi nasıl birisi çıkar diye çok korkuyordu. Görüştüğüm bu kişi havaalanından çıktığımda adımın yazılı olduğu bir levha tutacaktı. Ben de kararımı verdim, eğer adamın tipini beğenmezsem yürüyüp geçecek ve sanki Yaprak Gürdal ben değilmişim gibi davranacaktım. Böyle bir durumda beni şehir merkezine götürecek bir taksi elbet bulurum, diye düşündüm.

Uçağım havaalanına indi, ben dışarı çıkarken adamı gördüm, tipini beğendiğimden yanına gitmeye karar verdim.

Nestor kısa boylu, tıknaz, güler yüzlü bir Limalı’ydı. Elimde bavulları görünce, Bunları havaalanına bırakıp bir sürü bagaj parası ödeme, istersen benim ofisime bırakabilirsin, dedi. Ben zaten korkuyordum, iyice korktum. Aklımda deli sorular vardı. Acaba adam benim bavulları soyup soğana çevirir mi diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Sonra, hani derler ya, basiretim bağlandı, diye. Bana da ondan oldu. Hiç birşey diyemeden, kimseyi tanımadığım ve suç oranı yüksek olduğunu duyduğum bir şehirde, tanımadığım birinin arabasına bindim. Araba da taksi falan değildi. Adamın kendi özel arabasıydı.

Yola çıktığımızda benim korkularım tavan yaptı. Geçtiğimiz yerler oldukça ürkütücü, çok kötü görünüşlü yerlerdi. Kendimi çok garip bir mahallede, garip bir binanın önünde buldum. Meğer burası bir otelmiş ve Nestor’un ofisim dediği yer burasıymış. Otel demeye bin şahit isterdi. Benim üzerine para verseler kalmayacağım bir yerdi. Yine basiret bağlanması olayı yaşadım ve bavulları sözde kilitlediği bir odaya koyup arabaya binerek şehir merkezine doğru yola çıktım.

O gün Paskalya tatiliydi ve Perulular’ın geleneklerine göre gün içinde 7 kiliseyi dolaşmaları gerekiyordu. Nasıl bir kalabalık vardı, anlatamam. Sokaklarda binlerce insan vardı ve resmen omuz omuza yürünüyordu. Nestor, Bu kalabalıkta kaybolma ihtimalin var, $ 20 ekstra verirsen sana 4 saat rehberlik yapabilirim, dedi. Ben de tabii bu teklife çok mutlu oldum. Yoksa böyle bir günde kendi başıma şehri keşfetmeye çalışmak gerçekten mümkün olmayacaktı.

Lima gezilecek yerler

Şehri 3 bölgeye ayırmak mümkün:

  • Centro Historico. Kentin kolonyal & tarihi merkezi olan Cercado de Lima bölgesi 1988 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Miras listesinde.
  • Miraflores. Kentin şehir merkezi. Kafeler, barlar, alışveriş mekânları ve otellerle çevrili.
  • Barranco. Fakir bir mahalleyken dönüşüm geçirip sanatın, gece hayatının ve alternatif kafelerin merkezi olan mahalle.

Plaza de Armas (Plaza Mayor)

Plaza de Armas (Plaza Mayor) meydanı tarihi kentin kalbi. Çünkü burası Francisco Pizarro’nun Krallar Şehri’ni tam olarak kurduğu nokta. 1523 yılında İspanya Kralı 1. Charles, İspanya’dan buraya Yeni Dünya’da Şehir İnşaası Prosedürleri yollamış. 18 Ocak 1535’de Francisco Pizarro, yeni kuracağı şehrin temelini oluşturacak yer olarak burayı seçmiş. Talimatlar doğrultusunda kare olarak düzenlenen meydan ızgara planını kesen caddelerle büyütülmüş.

Plaza de Armas (Plaza Mayor) Kaynak:Wikipedia (By Allan Grey – Plaza de Armas, Lima, Peru, CC BY-SA 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=50440430)

Meydanın etrafında sömürge döneminden kalma Mağribi balkonlarlıyla ünlü Başpiskoposluk Sarayı (Palacio Arzobispal), Belediye Sarayı (Palacio Municipal de Lima), Union Sarayı (Club de la Union), Hükümet Sarayı (Palacio del Gobierno) ve Lima Katedrali var.

José de San Martín 1821 yılında Peru’nun bağımsızlığını burada ilan etmiş. 1855’de Başkan Ramón Castilla şehre gaz lambası sistemini getirdiğinde açılışı meydanın ışıklandırılmasıyla yapmış.

Lima Katedrali

İnşaatına 1535’te başlanan Lima Katedrali kolonyal mimarinin tüm özelliklerini taşıyor. Kâşif ve fatih Francisco Pizarro’nun ilk taşını kendi elleriyle koyduğu katedraldeki şapellerden birinde, mühürlü bir kutunun içinde Pizarro’nun kemikleri var.

Lima Katedrali

Hükümet Sarayı (Palacio del Gobierno)

Burası hem Peru Cumhurbaşkanı’nın konutu hem de en önemli devlet kararlarının alındığı yönetim binası. 1535 yılında Francisco Pizarro tarafından yapılan ve birçok kez renovasyon geçiren binanın Palacio Caddesi’ne bakan cephesi 1920’lerin Neo-kolonyal tarzındayken meydana bakan cephesi Fransız etkisinde 1930’ların Neo-Barok tarzında.

Lima

Hükümet Sarayı (Palacio del Gobierno) Kaynak:Wikipedia (De fortes – https://www.flickr.com/photos/fortes/2090238532/, CC BY-SA 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=15561507)

Miraflores

Nestor’la yaptığımız şehir turumuzda tarihi eski şehirden sonra Miraflores’e gittik.

Miraflores

İspanya’dan zeytin ağaçlarının getirildiği bölge olan San Isidro oldukça güzel.

San Isidro Kaynak:Wikipedia (De Capomo81 – Trabajo propio, CC BY-SA 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=65124142)

Çiftlerin gittiği Amor Park yani Aşıklar Parkı görülmesi gereken bir yer. 1993 yılında Sevgililer Günü’nde açılmış. Parkın özelliği ortasında bulunan öpüşen çift heykeli. Her yıl 14 Şubat’ta parkta öpüşme yarışması yapılıyor.

Lima

Lima – Amor Park Kaynak:Wikipedia (By PajaroOriginal uploader was Pajaro at de.wikipedia.Later version(s) were uploaded by JuTa, DF at de.wikipedia. – Own work, Public Domain, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=11361378)

Gezimizde en son Larcomar Alışveriş Merkezi’ne gittik. Gerçekten de görülesi bir yer olan Larcomar Alışveriş Merkezi’nde gün batımında ve okyanus manzarasında akşam yemeği olarak harika ceviche yedik. Ceviche ne mi? Lime (yeşil limon) suyu içinde yatırılmak suretiyle pişirilen çiğ balıklı soğuk yemeklere verilen genel isim. Limon suyunda (sitrik asit içinde) 2 saat yatan çiğ balığın protein yapısı gevşiyor ve balık, pişmiş bir görüntü alıyor.

Peru mutfağı

Peru mutfağının en önemli lezzeti – ceviche

Lima’ya gelmişken alışveriş merkezinde ne işim var diye düşünebilirsiniz ama Miraflores bölgesindeki önü tamamen açık ve okyanusa bakan Larcomar Alışveriş Merkezi eşi emsali az görülür tarzda. Dalgaların sesini dinliyor, okyanus manzarasını seyrediyor ve son derece kaliteli (bir o kadar da pahalı) bir akşam yemeği yiyorsunuz. Burası Lima gezisi için muhteşem bir yer.

Lima

Larcomar Mall Laynak:Wikipedia (By Marie Thérèse Hébert & Jean Robert Thibault – https://www.flickr.com/photos/jrthibault/9127809266/, CC BY-SA 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=26857676)

Caral-Supe Şehri

Eğer şehir dışına çıkacaksınız Lima’nın 182 kilometre kuzeyinde bulunan Caral-Supe; Geç Arkaik dönemde bölgede yaşayan Norte Chico uygarlığına ev sahipliği yapmış. Caral’da birçok anıt ve piramit görülüyor. Kutsal Caral-Supe Şehri, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Gezimiz bitip sıra geri dönmeye geldiğindeyse merak içinde acaba bavullarıma kavuşabilecek miyim diye düşüncelere dalmıştım. Neyse ki Nestor güvenilir bir rehber çıktı. Bavullarımı sapa sağlam teslim aldım ve havaalanına yollandık.

Artık yıllardır sabırsızlıkla beklediğim Peru maceramın sonuna gelmiştim. Uçağımı beklerken acaba bir daha ne zaman bu güzel ülkeye gelirim diye düşünmeye başlamıştım.